baba jo
İşe başlıyorum, benden istedikleri kan testleri şunlar: açlık kan şekeri, Hbsag, anti Hbsag, anti hcv, hiv. Gören de kerhaneye orospuluk başvurusu yapıyoruz sanır amuğa. Neyse, hepsini tek kan örneğiyle yaparlar dimi? Devlet yapar mı mesela, yoksa bi kliniğe mi gitsem? Kaça patlar ki?
İşe başlıyorum, benden istedikleri kan testleri şunlar: açlık kan şekeri, Hbsag, anti Hbsag, anti hcv, hiv. Gören de kerhaneye orospuluk başvurusu yapıyoruz sanır amuğa. Neyse, hepsini tek kan örneğiyle yaparlar dimi? Devlet yapar mı mesela, yoksa bi kliniğe mi gitsem? Kaça patlar ki?
0
Gidip ben bunları bunları istiyorum mu diycem? Doktor istemeden yaparlar mı emin olamadım diye şeettim.
0
doktor istemeden yapmazlar. doktora gidip derdini anlatacaksın. o da yazacak.
0
iş başvurusunda bazı tahliller istediler, yaptırmak istiyorum dediğinizde yapar zaten doktor. hastanelerde çoğu aynı gün çıkıyor ama 2-3 gün zamanım var diyorsanız aile hekiminize bile gidebilirsiniz(hiv'i aile hekimi yapamıyor olabilir onu bilemedim).
0
aile hekimliğinde yaptırabilirsin. senden istenenleri doktoruna söyle o sistemden girişini yapıyor sonra diğer odada kanı alıyorlar. yalnız 10'dan önce gitmende fayda var kan verme için.
0
bunları tek bir kerede yaptırabilirsin. sağlık ocağı bile yapar. fakat daha detaylı testler istersen devlet artık kota koydu, kotaya takılırsın iki ayrı seferde yaptırmak zorunda kalırsın, aklında olsun. ya parayı bayılacan böyle bi durumda ya da ohh bu kadarmış istedikleri deyip şükredecen.
0
dave87
İnsanı edebi ya da felsefi anlamda da besleyen dizi önerisi yapabilecek var mı?
İnsanı edebi ya da felsefi anlamda da besleyen dizi önerisi yapabilecek var mı?
0
konusu edebi, felsefi, sanatsal değil. ama öyle bir dizi ki izlerken bir edebiyat eseri okuyor gibi oluyorsunuz. en azından ben öyle oluyordum. hayata dair derinliği olan bir dizi. (bkz: six feet under) bunun dışında konu olarak da dediğiniz türden dizileri ben de arıyorum.
0
scandiacus
Önümüzdeki yaz WaT yapmayı düşünüyorum, ama bu aracı şirketler bana çok manasız geliyor. Hani, İngilizcesi yeterli olmayan insanlar için işleri halledip 2000 lira alıyorlar gibi geliyor. Benim de dilim gayet yeterli, o şirketlerin yapacağı işi kendim halledemez miyim? Ya da bunların dışında herhangi
Önümüzdeki yaz WaT yapmayı düşünüyorum, ama bu aracı şirketler bana çok manasız geliyor. Hani, İngilizcesi yeterli olmayan insanlar için işleri halledip 2000 lira alıyorlar gibi geliyor. Benim de dilim gayet yeterli, o şirketlerin yapacağı işi kendim halledemez miyim? Ya da bunların dışında herhangi bir destek veriyorlar mı benim bilmediğim? Ya da tavsiye edebileceğiniz yazı ABD'de harcamak için başka bir alternatif var mı?
0
En büyük faydaları iş bulmak ve prosedürleri halletmek. Oralarda tanıdığın varsa herhangi bir yerle görüşüp böyle böyle eleman alır mısınız, buradakilerin yarısına çalışacak hem diyip kabul alırsa olabilir. Prosedürlere hakim değilim ama araştırsan bulursun bence.
0
aslında olay şöyle, türkiye'deki wat firmaları amerika'daki aracı firmalarla çalışıyor. o aracı firmalar da amerika'daki işverenlerle çalışıyorlar.
sen direkt işverenden evrakları alamazsın, çünkü işyerinin sana güvenmesi için bi dayanak lazım. işveren bunu aracı firmayla aşıyor.
amerika'daki aracı firmaya komisyon ödeyerek yapabilir misin bilmiyorum ama onlar da türkiye'deki müşterileri yerine böyle bi yöntemle iş yapmazlar gibi geliyor.
bu dediğini yapan bir arkadaşım vardı ama o da 3. gidişinde yapmıştı. yani oradaki işvereni zaten 2 yıldır çalıştığı yer olduğu için çocuğa güveniyordu, bu şekilde aşmıştı.
sen direkt işverenden evrakları alamazsın, çünkü işyerinin sana güvenmesi için bi dayanak lazım. işveren bunu aracı firmayla aşıyor.
amerika'daki aracı firmaya komisyon ödeyerek yapabilir misin bilmiyorum ama onlar da türkiye'deki müşterileri yerine böyle bi yöntemle iş yapmazlar gibi geliyor.
bu dediğini yapan bir arkadaşım vardı ama o da 3. gidişinde yapmıştı. yani oradaki işvereni zaten 2 yıldır çalıştığı yer olduğu için çocuğa güveniyordu, bu şekilde aşmıştı.
0
hırçın tırtıl
Merhabalar sevgili duyuru sakinleri,Eylül ayında interrail olmasa da ona benzer bir plan yaptım.Rota şu şekilde Danimarka Hollanda İspanya kalacak yere para vermeyeceğim ortalama birer hafta kalarak ne kadar harcarım? Sigaramı yanıma alacağım.İdareli bir insanım nutella ekmek yerim ama yine de kest
Merhabalar sevgili duyuru sakinleri,
Eylül ayında interrail olmasa da ona benzer bir plan yaptım.Rota şu şekilde Danimarka Hollanda İspanya kalacak yere para vermeyeceğim ortalama birer hafta kalarak ne kadar harcarım? Sigaramı yanıma alacağım.İdareli bir insanım nutella ekmek yerim ama yine de kestiremedim bunun içkisi,müzeleri vs vardır kabaca bana bir bütçe çıkarırsanız çok mesut bahtiyar olurum.
Eylül ayında interrail olmasa da ona benzer bir plan yaptım.Rota şu şekilde Danimarka Hollanda İspanya kalacak yere para vermeyeceğim ortalama birer hafta kalarak ne kadar harcarım? Sigaramı yanıma alacağım.İdareli bir insanım nutella ekmek yerim ama yine de kestiremedim bunun içkisi,müzeleri vs vardır kabaca bana bir bütçe çıkarırsanız çok mesut bahtiyar olurum.
0
Içinde yaklaşık 20 tane tost ekmeği olan paketler ortalama 1 avro. Içinde 8-10 tane dilim olan emmental, gouda gibi lezzetli peynirler ortalama 2 avro, 200 gr (normal kesilmişse 7-8 dilim) salam ortalama 2 buçuk avro. Dolabın varsa bu kadarıyla bir günü rahat çıkartır, kapasitene göre ertesi güne bile arttırırsın. Dediklerim ortalama bi de, daha ucuza bulma imkanın var ucuz marketlerde( Coop, lidl gibi). Suyu da ararsan ucuz olarak 1.5 litresi 0.60-70 avroya bulabilirsin(İspanya'da Çeşme bulursun) . Canın bisküvi vs. çeker diyelim, günde en fazla 10 avroya mis gibi doyarsın. Müzeler çok değişken, gideceklerine önceden bak, bazı günler yaşa - saate göre indirim vs. oluyor takip et. Danimarkayı bilmiyorum, diğerleri için geçerlidir bu bilgiler.
0
quaker
Selamlar,İlk çıktığı hafta aldığım galaxy s3'üm artık şarj olmuyor. Pil değişimi, anakartta parça değişimi falan derken mort oldu. Sağolsun çok güzel günler geçirtti.Yarın telefon almaya gidicem. Para sorunu olmadığını farz ederek, Android olarak "abi ne takılma ne bişey, rehber çat diye açılır, kam
Selamlar,
İlk çıktığı hafta aldığım galaxy s3'üm artık şarj olmuyor. Pil değişimi, anakartta parça değişimi falan derken mort oldu. Sağolsun çok güzel günler geçirtti.
Yarın telefon almaya gidicem. Para sorunu olmadığını farz ederek, Android olarak "abi ne takılma ne bişey, rehber çat diye açılır, kamerası leziz, aşırı hızlı" falan diye diye bitiremediğiniz çok iyi dedğiniz hangi telefonlar var?
Her türlü tavsiyeye açığım. (Taahhüt, taksit, senet, tefeciye çocuk bırakma vs. opsiyonlarım mevcut)
İlk çıktığı hafta aldığım galaxy s3'üm artık şarj olmuyor. Pil değişimi, anakartta parça değişimi falan derken mort oldu. Sağolsun çok güzel günler geçirtti.
Yarın telefon almaya gidicem. Para sorunu olmadığını farz ederek, Android olarak "abi ne takılma ne bişey, rehber çat diye açılır, kamerası leziz, aşırı hızlı" falan diye diye bitiremediğiniz çok iyi dedğiniz hangi telefonlar var?
Her türlü tavsiyeye açığım. (Taahhüt, taksit, senet, tefeciye çocuk bırakma vs. opsiyonlarım mevcut)
0
@Frederick Co: 3 sene sonra tabii ki takılacak. Şimdi güzeli olsun 3 sene sonunda s3'ü yad ettiğim gibi "iyiydi be" diyebileyim en azından..
0
bende de s3 var bi daha samsung almam. hatta akıllı telefon almam. nokia nın klavyeli telefonları var ya onlardan alıcam. whatsapp, mail kullanayım yeter. şarjı uzun süre gidiyor, dayanıklı, takılma derdi yok.
0
Xperia Z3 alır, Lollipop güncellemesini yapmazdım. O haliyle uzun bir süre götürecektir.
0
samsung galaxy s6 alırdım arkadasımda gördüm kurcaladım cok sevdim: )parasızlıgın gözü kör olsun
0
bilinen markaların en son çıkan telefonlarının hepsi temel ihtiyaçları gayet rahat karşılıyor. tasarım veya ekstra özellikler arasından seçim yap bence. samsung s6, s6edge ve note 4, xperia z3 ve z3+ ve lg g4 android cephesinde şu anda en tepedeki telefonlar, git oyna satıcılarda, karar ver.
0
s6 cidden "bu sefer olmuş" dedirtecek güzellikte ve kalitede. Kamera olarak da en iyilerden.
0
balpolen
Semtle ilgili cok iyi seyler duymuyorum ama yine de sormak istedim, orda yasayan eden var mi?
Semtle ilgili cok iyi seyler duymuyorum ama yine de sormak istedim, orda yasayan eden var mi?
0
asla, kat'a; yabancıları oralarda pek sevmiyorlar zira. ortamla kaynaşırım komşularla tanışırım falan diyorsan belki ama kimseyle muhatap olmadan gidip gelme işiyse kesin sıkıntı yaşarsın. olay çingene mahallesi olması değil, içindeki çingenelerin sıkıntılı tipler olması. türlü yasa dışı eylemler orada, bir de polisin de pek takılmayı sevmediği bir yer; güvenli değil yani.
0
orada doğdum, annem babam orada tanışmışlar, temellerim muhtemelen orada atıldı :D
çingene mahallesi doğru ama yaşayan normal insanlar da var. ben tutmazdım ordan ev. yine de sen bilirsin.
çingene mahallesi doğru ama yaşayan normal insanlar da var. ben tutmazdım ordan ev. yine de sen bilirsin.
0
Trump avm'ye Kustepeli genclerden biri ya da birkaci giris yaptigi zaman guvenlik telsizden anons ediyor, "2 tane kustepeli metro kapisindan giris yapti" diye.
0
çoğunluk isimli bir film var. filmdeki kız orada yaşıyor. mahalleye dair pek iyi şeyler yok.
filmde geçen sahnelere göre mahalle; hırsızlık, kavga, zorbalık gibi olayların yaşandığı yer.
filmde geçen sahnelere göre mahalle; hırsızlık, kavga, zorbalık gibi olayların yaşandığı yer.
0
Trump'ın hemen arkasıysa olabilir, onun dışında bence uzak dur. Tabii ki normal insanlar da var ama genel olarak sıkıntılı bir yer.
0
M.koy'deki evlere o mahalleden hirsizlar geliyor. Kustepe'yi dusunemiyorum bile.
0
rakunzelll
Selam herkese.Bulunduğum yerde fiber bulunmadığından ve 2 senelik sürem geçtiği için kampanyam da sona erdiğinden sağolsunlar her ay 90 TL kilitlemeye başladılar yalın internete. Arayıp çemkirdim ama fiberim olmadığı için yapabilecekleri bir şey yokmuş. Evde de akşamları röpteşambırımı giyip viskimi
Selam herkese.
Bulunduğum yerde fiber bulunmadığından ve 2 senelik sürem geçtiği için kampanyam da sona erdiğinden sağolsunlar her ay 90 TL kilitlemeye başladılar yalın internete. Arayıp çemkirdim ama fiberim olmadığı için yapabilecekleri bir şey yokmuş. Evde de akşamları röpteşambırımı giyip viskimi yudumlarken izleyebileceğim belgesel kanalları, çizgifilm kanalları olsun istiyorum. 1-2 arkadaş Uydunet önerdi ama sözlükte söven çok kişi var müşteri hizmetleriyle ilgili. Digitürk'e bulaşmak istemiyorum, adamlar yapışıyor resmen, arkadaşım kapattırmaya çalışırken çektirdiklerini biliyorum.
Netice olarak, internet ve çeşitli kanalları bana aynı anda sunabilecek bir öneriniz var mıdır? Evet kanallar tvden izlenecek pcden değil.
Bulunduğum yerde fiber bulunmadığından ve 2 senelik sürem geçtiği için kampanyam da sona erdiğinden sağolsunlar her ay 90 TL kilitlemeye başladılar yalın internete. Arayıp çemkirdim ama fiberim olmadığı için yapabilecekleri bir şey yokmuş. Evde de akşamları röpteşambırımı giyip viskimi yudumlarken izleyebileceğim belgesel kanalları, çizgifilm kanalları olsun istiyorum. 1-2 arkadaş Uydunet önerdi ama sözlükte söven çok kişi var müşteri hizmetleriyle ilgili. Digitürk'e bulaşmak istemiyorum, adamlar yapışıyor resmen, arkadaşım kapattırmaya çalışırken çektirdiklerini biliyorum.
Netice olarak, internet ve çeşitli kanalları bana aynı anda sunabilecek bir öneriniz var mıdır? Evet kanallar tvden izlenecek pcden değil.
0
uyduneti etrafında, mümkünse binanda kullanan varsa araştır sor; kötü denen firmaların hizmeti her yerde kötü olmayabiliyor, belki sizin apartmandaki/bölgedeki altyapı ve hizmet sağlamdır. teledünya paketiyle beraber ttnet'e göre ucuza kapatırsın tv ve neti.
0
enter saltman benim
Sessiz, sakin, aile olmayan bir yer var mıdır?
Sessiz, sakin, aile olmayan bir yer var mıdır?
0
gülhane parkı.
aile olmayanla ne demek istediğini anlamadım. ben itin kopuğun rahatsız etmeyeceği yerler için aile ortamı sözünü kullanırım.
aile olmayanla ne demek istediğini anlamadım. ben itin kopuğun rahatsız etmeyeceği yerler için aile ortamı sözünü kullanırım.
0
gülhane parkı sessiz ve sakin olmuyor pek, maçka parkında hem bakışlarıyla genç bir çifti rahatsız etmeyecek insanlar var hem de daha sakin.
0
@seksen9 ailelerin geçerken tip tip bakmadığı alanlardan bahsettim. Başka bir amacım yok :))
0
Çimlere uzanacağız demiş adam, çimlerde sevişeceğiz/yiyişeceğiz dememiş. Bulutlara bakıp şekillere filan benzetecekler. Biri diğerine yaslanacak, hayal kuracaklar. Kitap okuyacaklar birbirlerine. Ben böyle düşündüm.
Buna rağmen tip tip bakanlar olabiliyor. Yolda el ele tutuşunca "zina yapıyor ahlaksızlar" diyebilen insanlarla beraber yaşıyoruz.
Edit: Arada bir başka duyurucunun "ailelerin geçerken tip tip bakmadığı alanlardan bahsettim" ifadesine yönelik eleştirel bir cevabı vardı, ona karşılık yazmıştım bunu, silinmiş o. :(
Buna rağmen tip tip bakanlar olabiliyor. Yolda el ele tutuşunca "zina yapıyor ahlaksızlar" diyebilen insanlarla beraber yaşıyoruz.
Edit: Arada bir başka duyurucunun "ailelerin geçerken tip tip bakmadığı alanlardan bahsettim" ifadesine yönelik eleştirel bir cevabı vardı, ona karşılık yazmıştım bunu, silinmiş o. :(
0
doktor x
Guncel gelismeleri, ozellikle teknoloji ve uzay alanindaki gelismeleri takip ettiginiz arayuzu ve bilgi icerigi guzel site var midir onereceginiz
Guncel gelismeleri, ozellikle teknoloji ve uzay alanindaki gelismeleri takip ettiginiz arayuzu ve bilgi icerigi guzel site var midir onereceginiz
0
facebook'tan:
evrim ağacı
kozmik anafor
astronomi diyarı
gruplarından. bunları kendi siteleri de var tabi. direkt sitelerine girerek de takip edebilirsin.
evrim ağacı
kozmik anafor
astronomi diyarı
gruplarından. bunları kendi siteleri de var tabi. direkt sitelerine girerek de takip edebilirsin.
0
News republic kur iyi filtreliyor. Bir de her cuma gece teknoseyir gündem degerlendirmesi yayınlıyor. Hiçbir sey yapmadan sirf onu dinleyen adam baya bir seyden haberdar olur.
0
popular science dergisi, büfelerde oluyor, içerik fena değil fiyatı da 4 tl gibi birşeydi.
0
Twitter:
@ScienceNews
@nature
@ScienceDaily
@newscientist
uzayla ilgili bir de @sen var, bayağı sık tweet gönderiyorlar.
ekleme: kusura bakma site demişsin, silmeyeyim, belki başkasına yarar.
@ScienceNews
@nature
@ScienceDaily
@newscientist
uzayla ilgili bir de @sen var, bayağı sık tweet gönderiyorlar.
ekleme: kusura bakma site demişsin, silmeyeyim, belki başkasına yarar.
0
usuduysen donelim
benden önce aynı sorun paylaşılmış mı, göremedim: windows 10'u yükledikten sonra bilgisayardan ses gelmemeye başladı. bilgisayar açılırken, videolardan, müziklerden, hatta sitelerde yüklü videolardan da. bilgisayardan hiçbir ses çıkmıyor dışarı, kulaklığa da ses vermiyor. internette önerilen birkaç
benden önce aynı sorun paylaşılmış mı, göremedim:
windows 10'u yükledikten sonra bilgisayardan ses gelmemeye başladı. bilgisayar açılırken, videolardan, müziklerden, hatta sitelerde yüklü videolardan da. bilgisayardan hiçbir ses çıkmıyor dışarı, kulaklığa da ses vermiyor. internette önerilen birkaç yolu denedim ama çözemedim henüz. ne yapmam gerekiyor? bundan önce bilgisayarımda orijinal windows 8.1 vardı ve bilgisayarım da yeni. önerilerinizi bekliyorum.
teşekkürler.
windows 10'u yükledikten sonra bilgisayardan ses gelmemeye başladı. bilgisayar açılırken, videolardan, müziklerden, hatta sitelerde yüklü videolardan da. bilgisayardan hiçbir ses çıkmıyor dışarı, kulaklığa da ses vermiyor. internette önerilen birkaç yolu denedim ama çözemedim henüz. ne yapmam gerekiyor? bundan önce bilgisayarımda orijinal windows 8.1 vardı ve bilgisayarım da yeni. önerilerinizi bekliyorum.
teşekkürler.
0
ses kartın creative mi? sürücüleri problem yaratıyormuş creative'in, marka farklıysa bile sürücü problemi olması muhtemel. ses kartı marka model windows 10 driver problem diye arat google'da.
0
sürücü güncellenmiyorsa sorununu ingilizce aramayı dene bi de, türkçe pek çözüm bulunmuyor windows 10 ile ilgili.
0
driver sorunudur. bilgisayar üreticinin destek sitesinden bilgisayar modeline uygun Windows 10 driverlarını indirmeye çalışabilirsin.
ya da driverlerı üretici bilgisine göre bulmak için buradaki yolu deneyebilirsin: byrusber.wordpress.com
ya da driverlerı üretici bilgisine göre bulmak için buradaki yolu deneyebilirsin: byrusber.wordpress.com
0
ateistanbul
çok güzel değiller mi, her açıdan? ses, endam. ceylan'ın sesi, gayesu'nun fiziği bir tık önde mi birbirlerine oranla? niye bu ablaları sever oldum, benziyorlar mı?
çok güzel değiller mi, her açıdan? ses, endam. ceylan'ın sesi, gayesu'nun fiziği bir tık önde mi birbirlerine oranla? niye bu ablaları sever oldum, benziyorlar mı?
0
ceylan bana tam bir kezo gibi geliyor , sahnede garip garip hareketler yapıyor, itici.
gaye su fena değil de sanırsam kafası biraz değişik çalışıyor.
gaye su fena değil de sanırsam kafası biraz değişik çalışıyor.
0
keskulpesent, vids or... hem show bus. nihayetinde, vurmayın lan; yaşasın ceylan.
0
ceylan ertem bildiğimiz çirkin. sesini, şarkı söyleme tarzını falan da sevmem. bi de bikaç videosunu izledim sahnede salak salak hareketler yapıyor :'(
gayesu akyol'u hiç dinlemedim ama tipine baktım. ceylandan açık ara daha iyi ama herkes ceylandan daha güzeldir zaten o yüzden çıta baya düşük :'(
ha bence jehan barbur da baya çirkin ama en azından sesi, şarkıları falan güzel.
not: hiçbirinin görümcesi değilim
gayesu akyol'u hiç dinlemedim ama tipine baktım. ceylandan açık ara daha iyi ama herkes ceylandan daha güzeldir zaten o yüzden çıta baya düşük :'(
ha bence jehan barbur da baya çirkin ama en azından sesi, şarkıları falan güzel.
not: hiçbirinin görümcesi değilim
0
ceylan ertem'in yapmacıklığı beni de öldürecek.
animadaki haline göre baya güzelleştirdi kendini ama o hareketler aşırı itici yapıyor kendisini.
jehan ve birsenle bi videosu var yutupta onu bi izle bence, o kalitenin arasında nasıl sırıttığını görürsün.
animadaki haline göre baya güzelleştirdi kendini ama o hareketler aşırı itici yapıyor kendisini.
jehan ve birsenle bi videosu var yutupta onu bi izle bence, o kalitenin arasında nasıl sırıttığını görürsün.
0
Ben Ceylan'i cocuklugumdan beri cok seviyorum. Son zamanlarda biraz garip geliyor, ama yine de seviyorum. (belki eski gunlerin hatrina) ama sesi bence cidden cok iyi yani benim sevdigim bi ses. utopyalar guzeldir albumu cok iyiydi, son albumu o kadar degil ama yine bir kac iyi parca var tabii.
Gaye su akyol icin soyleyebilecegim sey degisik. degisik kadinlarin olmasi da iyi geliyor bana.
Ama guzellik mi dersen bence kesinlikle ceylan ertem gaye su akyol'dan daha guzel. Ki 30 yasini gectikten sonra daha da guzellesti ve kadinsi oldu bence Ceylan. bu da yakisti yani.
Gaye su akyol icin soyleyebilecegim sey degisik. degisik kadinlarin olmasi da iyi geliyor bana.
Ama guzellik mi dersen bence kesinlikle ceylan ertem gaye su akyol'dan daha guzel. Ki 30 yasini gectikten sonra daha da guzellesti ve kadinsi oldu bence Ceylan. bu da yakisti yani.
0
april12th
Dune serisi gibi çok sevebileceğim bilim kurgu-fantastik kurgu okumak istiyorum bu aralar. Elfli, cüceli falan olmazsa daha iyi, onları lisede bıraktım. Sanırım bilim kurgu daha çok istiyorum ama çok iyi kitap bu derseniz fantastik kurgu da olur. Okuduklarımdan aklıma gelenler,LOTREjderha Mızrağı(
Dune serisi gibi çok sevebileceğim bilim kurgu-fantastik kurgu okumak istiyorum bu aralar. Elfli, cüceli falan olmazsa daha iyi, onları lisede bıraktım. Sanırım bilim kurgu daha çok istiyorum ama çok iyi kitap bu derseniz fantastik kurgu da olur.
Okuduklarımdan aklıma gelenler,
LOTR
Ejderha Mızrağı(çoğu)
Unutulmuş Diyarlar (çoğu)
Narnia
Yerdeniz
Dune (hepsi)
Dr who(çoğu)
Zaman çarkı
Çeşitli douglas adams ve asimov kitapları
C. S. Lewis-kozmik üçleme
Arthur C. Clarke'ın da çoğu kitabını okudum ama Bir Uzay Efsanesi'ni okumadım, o isimdeki film bende nasıl bir tavma yarattıysa kitabı okumak istemedim. Okuyayım mı, güzel mi? Filmden çok farklı mı?
Önerilerinizi bekliyorum hevesle, tek kitap veya seri fark etmez.
Okuduklarımdan aklıma gelenler,
LOTR
Ejderha Mızrağı(çoğu)
Unutulmuş Diyarlar (çoğu)
Narnia
Yerdeniz
Dune (hepsi)
Dr who(çoğu)
Zaman çarkı
Çeşitli douglas adams ve asimov kitapları
C. S. Lewis-kozmik üçleme
Arthur C. Clarke'ın da çoğu kitabını okudum ama Bir Uzay Efsanesi'ni okumadım, o isimdeki film bende nasıl bir tavma yarattıysa kitabı okumak istemedim. Okuyayım mı, güzel mi? Filmden çok farklı mı?
Önerilerinizi bekliyorum hevesle, tek kitap veya seri fark etmez.
0
rama var bir de arthur c. clarke'in yine. sonra vakif'lari oku, robotlari oku. isaac asimov.
0
Vakıf serisini oku tabii araya robot ve imparatorlumlari katarak. Philip k Dick de öneririm
0
ken grimwood-sil baştan benim hoşuma gitmişti baya.
vay anasını ruh ikizimi buldum
vay anasını ruh ikizimi buldum
0
@kablelvuku, @alperz Vakıf serisini okudum, aklıma gelmedi hepsi duyuruyu yazarken :/
Philip K. Dick'ten Dr. Gelecek'i okumuştum, bir de bi derleme kitapta savaş karşıtı bi öyküsünü okudum. Başka varsa bakalbilirim aslında, mantıklı :)
Philip K. Dick'ten Dr. Gelecek'i okumuştum, bir de bi derleme kitapta savaş karşıtı bi öyküsünü okudum. Başka varsa bakalbilirim aslında, mantıklı :)
0
sanırım bilimkurgu istiyorum dedin ve marslı geldi.
fantastiklik hiç yok, mizahı bol hardcore bilimkurgu. filmi de çıkıyor yakında, gelmeden oku bence.
fantastiklik hiç yok, mizahı bol hardcore bilimkurgu. filmi de çıkıyor yakında, gelmeden oku bence.
0
Stephen King'in The Dark Tower'ını kesinlikle öneririm. Hayatımda okuduğum en iyi serilerden biri tartışmasız.
0
alfred bester olmadan bilim kurgu kitaplığı olmaz bence.
the demolished man (yıkıma giden adam)
the stars my destination - diğer adı tiger tiger (kaplan kaplan)
the demolished man (yıkıma giden adam)
the stars my destination - diğer adı tiger tiger (kaplan kaplan)
0
seksen9
buzdolabım bozulmuş. tanıdığınız öğrencinin halini anlayan tamirci var mı?
buzdolabım bozulmuş. tanıdığınız öğrencinin halini anlayan tamirci var mı?
0
nasıl anladın bozulduğunu? aynısı başıma geldi meğersem bozulmamıştı benzerini yaşama diye soruyorum
0
nolmuç anlat belki bilen çıkar. dh'de buzdolabı tamircisi bi abi basit sorunlara çözümleri anlatıyordu. dur link koycam.
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
0
ya ben görmedim daha. içi komple küflenmiş. bi de en altta katran gibi bir sıvı varmış.
1 aydır evde yoktum. katran gibi sıvı bekleye bekleye yoğunlaşmış olabilir.
evin elektrik tesisatı da kötü gibi. bi de ikindi vakti ev 50 derece oluyor. sanırım duvara da çok yakınmış.
yarın daha ayrıntılı anlatabilirim.
1 aydır evde yoktum. katran gibi sıvı bekleye bekleye yoğunlaşmış olabilir.
evin elektrik tesisatı da kötü gibi. bi de ikindi vakti ev 50 derece oluyor. sanırım duvara da çok yakınmış.
yarın daha ayrıntılı anlatabilirim.
0
içi küflenmişse silersin geçer hele bi fişe tak soğutsun ona göre tamirciye git
ha taktığın fişte elektrik olduğuna emin ol
ha taktığın fişte elektrik olduğuna emin ol
0
tamam yarın deneyip tekrar yazarım.
zaten fişe takılıydı ama elektrik olmayabilir.
zaten fişe takılıydı ama elektrik olmayabilir.
0
içinin küflenmesi içinde bir şeyin bozulmasıysa silince geçmez ne yazık ki. bizim buzdolabındaki (dondurucu) vişne elektrik gidince erimiş bozulmuş, komşu evde değişik bi koku var diyip çağırmıştı. bilinen bütün kimyasal çözümler denendi ama cıks, azalsa da o koku asla çıkmadı. hani söyliyim dedim, moral bozmak gibi şeyolmasın.
0
mutekebbir
Ben şimdi diyorum ki pasaport çıkartayım kenarda dursun, uygun turlar yakaladıkça alır tatile giderim.. Fakat şu vize konusu biraz sıkıntılı, sanırım sigortan olması, hesabında makul derecede bir miktar paranın olması gerekiyormuş..Benim sigortam yok nasıl olacak o olay..Tur şirketi onu halleder mi
Ben şimdi diyorum ki pasaport çıkartayım kenarda dursun, uygun turlar yakaladıkça alır tatile giderim..
Fakat şu vize konusu biraz sıkıntılı, sanırım sigortan olması, hesabında makul derecede bir miktar paranın olması gerekiyormuş..
Benim sigortam yok nasıl olacak o olay..
Tur şirketi onu halleder mi yoksa önemli şartlardan biri mi?
Diyelim ki bir şirketle anlaşmadın bireysel olarak gitmek istiyorsun o zaman ne tür sıkıntılarla karşılaşırım vermezler mi acaba vize?
Acaba ilk aşamada vize gerektirmeyen yerlere mi gitmeli?
Ne yapmalı?
Teşekkürler..
Fakat şu vize konusu biraz sıkıntılı, sanırım sigortan olması, hesabında makul derecede bir miktar paranın olması gerekiyormuş..
Benim sigortam yok nasıl olacak o olay..
Tur şirketi onu halleder mi yoksa önemli şartlardan biri mi?
Diyelim ki bir şirketle anlaşmadın bireysel olarak gitmek istiyorsun o zaman ne tür sıkıntılarla karşılaşırım vermezler mi acaba vize?
Acaba ilk aşamada vize gerektirmeyen yerlere mi gitmeli?
Ne yapmalı?
Teşekkürler..
0
mevzu aslında seni buraya bağlayan meslek ya da öğrencilik gibi bir durumun olması. vize verirken seyahat masraflarını karşılayabilmeni ve buraya döneceğine ikna etmeni bekliyorlar. kısaca bu.
seyahat sigortasını tur şirketi halledebiliyor. sen de halledebilirsin.
vizeye bireysel olarak başvurmanın da bir dezavantajı yok.
acemiyim, yavaş yavaş açılayım diyorsan vizesiz bir balkan turu yap. sonra italya'dan başla.
seyahat sigortasını tur şirketi halledebiliyor. sen de halledebilirsin.
vizeye bireysel olarak başvurmanın da bir dezavantajı yok.
acemiyim, yavaş yavaş açılayım diyorsan vizesiz bir balkan turu yap. sonra italya'dan başla.
0
Sigorta dedikleri şey seyehat sigortası, 20-30 avroya yaptırıyorsun acentadan. kesin bilgim yok ama turla gidiyorsan halleder onlar, ufak bi prosedür çünkü.
vize işi şöyle kolay, zorluk çıkartmayan bi ülkeye istediği bütün belgeleri götürürsen %80 alırsın vizeyi. zor kısmı ise o belgeleri toplamak, uğraşıyorsun.
italya ve Yunanistan nispeten kolay vize veren ülkeler. ülkenin adını yazıp vize için gereken belgeler diye aratırsan bulursun. işsiz değilsen zor olmaz vize alman, denemeye değer.
vize işi şöyle kolay, zorluk çıkartmayan bi ülkeye istediği bütün belgeleri götürürsen %80 alırsın vizeyi. zor kısmı ise o belgeleri toplamak, uğraşıyorsun.
italya ve Yunanistan nispeten kolay vize veren ülkeler. ülkenin adını yazıp vize için gereken belgeler diye aratırsan bulursun. işsiz değilsen zor olmaz vize alman, denemeye değer.
0
calabi yau
merhabalar, problem babamla ilgili. kendisi ciddi derecede rahatsız ve ailecek elimiz kolu bağlı. babam son bir senedir -ben ve kardeşim de üniversiteyi başka şehirde okuyoruz- anneme hayali kıskançlıkları ile psikolojik şiddet uygulamakta. sadece psikolojik değil nadiren olmakla beraber gördüğü san
merhabalar, problem babamla ilgili. kendisi ciddi derecede rahatsız ve ailecek elimiz kolu bağlı. babam son bir senedir -ben ve kardeşim de üniversiteyi başka şehirde okuyoruz- anneme hayali kıskançlıkları ile psikolojik şiddet uygulamakta. sadece psikolojik değil nadiren olmakla beraber gördüğü sanrılar nedeni ile fiziksel şiddet de uygulamakta. örnek olarak söylemek gerekirse, banyoda pirelerin zıpladığını "görmesi" ve bu pirelerin annemin eve aldığı inşaat işçileri tarafından geldiğini düşünmesi üzerine, kadını banyoya sürükleyerek bağırmış ve pataklamıştır.
Bunların haricinde evimizin binanın son katında olmasından kaynaklı çatıda birilerinin dolaştığını ve çatıyı deforme ederek, çatının akmasına sebep olduğunu söylemekte. dolaştığını iddia ettiği kişilerin ise annemin sevgililerini olduğunu söylemekte.
evin içerisinde elinde silah ya da bıçakla dolap ve çekmecelere bakarak başka adamları araması, annemin başka arabalara bindiğini görmesi ve bunda kardeşimin de aracı olduğunu söylemesi, buzdolabındaki yiyeceklerin annem tarafından başkalarına verildğini söylemesi gibi yüzlerce örnek daha var.
ben ve kardeşim yanlarına geleli yaklaşık 15 gün oldu. bu süreç içerisinde kendini ilk birkaç gün kontrol altında tutabildi fakat sonrasında sapıkça düşüncelerini bizlere de kabul ettirmeye çalıştı. ben ise, dikkatli bir şekilde, bu düşüncelerine ikna olmayacağımı, kendisinin ruhsal durumunun çok sağlıklı olmadığını söyledim. o ise, kendisinin değil annemin hasta olduğunu iddia etmekte. yani, "baba gel, psikiyatriste gidiyoruz" deme gibi bir durumum söz konusu değil.çünkü bir anda agresifleşiyor. kabul etmiyor ya da konuyla tamamen alakasız konuşmaya başlıyor. iletişim problemi zaten had safhada.
neyse konuyu çok fazla uzatmadan sormak ve danışmak istediğim şey şu; babama nasıl yardımcı olabiliriz? konuşarak hasta olduğuna ikna etmemiz mümkün değil. polis ya da savcılık aracılığı ile zorla hastaneye kaldırmak ne kadar etik olur? işe yarar mı? uzun vadede bize olan güveni sarsılır mı? bizleri sevmediği, rahatsız olduğu ve istemediği ortada. yoksa hiç müdahale etmeyip hayatından çıkmalı mıyız? çünkü yalnızken daha mutlu. hayatını da idame ettirebilecek yeterlilikte. bizlere ihtiyacı olmadığını ve istemediğini hissettiriyor.
konuyla ilgili arkadaşların her türlü önerisine ve desteğine açığım. yardımcı olursanız çok sevinirim.
*başlıktaki teşhisi nasıl koydun diye soranlar olabilir, zamanında ilk eşiyle de benzer sorunlar yaşaması ve penis boyutunu ölçtürmek için doktora gitmesi sonucunda, doktorun psikiyatri servisine göndermesiyle ortaya çıkmış.o dönem kullanmaya başladığı ilaçları kısa süre sonunda bırakmasıyla da evliliği sonlanmış.
Bunların haricinde evimizin binanın son katında olmasından kaynaklı çatıda birilerinin dolaştığını ve çatıyı deforme ederek, çatının akmasına sebep olduğunu söylemekte. dolaştığını iddia ettiği kişilerin ise annemin sevgililerini olduğunu söylemekte.
evin içerisinde elinde silah ya da bıçakla dolap ve çekmecelere bakarak başka adamları araması, annemin başka arabalara bindiğini görmesi ve bunda kardeşimin de aracı olduğunu söylemesi, buzdolabındaki yiyeceklerin annem tarafından başkalarına verildğini söylemesi gibi yüzlerce örnek daha var.
ben ve kardeşim yanlarına geleli yaklaşık 15 gün oldu. bu süreç içerisinde kendini ilk birkaç gün kontrol altında tutabildi fakat sonrasında sapıkça düşüncelerini bizlere de kabul ettirmeye çalıştı. ben ise, dikkatli bir şekilde, bu düşüncelerine ikna olmayacağımı, kendisinin ruhsal durumunun çok sağlıklı olmadığını söyledim. o ise, kendisinin değil annemin hasta olduğunu iddia etmekte. yani, "baba gel, psikiyatriste gidiyoruz" deme gibi bir durumum söz konusu değil.çünkü bir anda agresifleşiyor. kabul etmiyor ya da konuyla tamamen alakasız konuşmaya başlıyor. iletişim problemi zaten had safhada.
neyse konuyu çok fazla uzatmadan sormak ve danışmak istediğim şey şu; babama nasıl yardımcı olabiliriz? konuşarak hasta olduğuna ikna etmemiz mümkün değil. polis ya da savcılık aracılığı ile zorla hastaneye kaldırmak ne kadar etik olur? işe yarar mı? uzun vadede bize olan güveni sarsılır mı? bizleri sevmediği, rahatsız olduğu ve istemediği ortada. yoksa hiç müdahale etmeyip hayatından çıkmalı mıyız? çünkü yalnızken daha mutlu. hayatını da idame ettirebilecek yeterlilikte. bizlere ihtiyacı olmadığını ve istemediğini hissettiriyor.
konuyla ilgili arkadaşların her türlü önerisine ve desteğine açığım. yardımcı olursanız çok sevinirim.
*başlıktaki teşhisi nasıl koydun diye soranlar olabilir, zamanında ilk eşiyle de benzer sorunlar yaşaması ve penis boyutunu ölçtürmek için doktora gitmesi sonucunda, doktorun psikiyatri servisine göndermesiyle ortaya çıkmış.o dönem kullanmaya başladığı ilaçları kısa süre sonunda bırakmasıyla da evliliği sonlanmış.
0
Cok gecmis olsun ancak bu tarz durumda 112 bile polisle birlikte geliyor yani isin etik kismina takilmayin. 112 yi arayip durumu anlatip polis zoruyla gotureceksiniz baska care yok. Ilac tedavisine basladiktan sonra bunlari hatirlar hatirlamaz bilmiyorum ama hatirlarsa komsulardan vs sikayet gelmis dersiniz artik. Birkac gun hastanede yatirip kontrol altina alindiktan emin olduktan sonra taburcu ederler. Ilac tedavisi ile kontrol altinda tutulabilir en azindan sakin ihmal etmeyin annenize daha ileri boyutlarda zarar verebilir gecmis olsun.
Edit: hayatindan cikma kismini siz daha iyi bilirsiniz tabi ama annenizin guvenligi icin acilen 112+polis yardimi alin. Telefonda da " babam psikolojik olarak rahatsiz anneme zarar vermesinden endise ediyoruz" demeniz gecerli bir yardim cagrisi.
Edit: hayatindan cikma kismini siz daha iyi bilirsiniz tabi ama annenizin guvenligi icin acilen 112+polis yardimi alin. Telefonda da " babam psikolojik olarak rahatsiz anneme zarar vermesinden endise ediyoruz" demeniz gecerli bir yardim cagrisi.
0
sen delisin, senin ruhsal sorunların var demek hiçbir şeye fayda vermez, aksine işi daha da büyütürsünüz. böyle durumlar yaşayanların çoğu, tedavi falan görseler de bir şeylerden ötürü (onun ne olduğunu onunla oturup konuşan, tanışık olan, beraber yaşayan, yaşamış biri söyleyebilir ki bunlardan biri de siz oluyorsunuz) kendilerine başka bir gerçeklik yarattıklarından, adına tedavi dedikleri şey onlara işkence etmekten farklı olmuyor, akabinde de bir şey değişmiyor, sadece pes edip kendilerince duruluyorlar, ancak o gerçeklik kafalarında ve algılarında varlığını halen sürdürüyor, sadece onu bertaraf etmeye "mecbur" bırakılmış oluyorlar.
"psikiyatrist" olaylarına başvrmadana önce -ve unutmayın sen delisin senin ruhsal sorunların var demek yok- o gerçekliğin içine dahil olup anlamaya çalışarak, o gerçekliğin onun ve onunla birlikte yaşamaya çalışanları rahatsız etmeyecek bir hale getirilip getirilemeyeceğine, bunu yapmaya tahammül edebileceğiniz kadar.
"sen delisin" demek onun sorunlarını daha da büyütmekten başka bir işe yaramaz, çünkü bunu söylemek "sana güvenmiyorum, dediklerinin hiçbirine inanmıyorum" demekten farksız, bunu herhangi bir sorunu olmayan halim salim sakin birine de ailesi söylese, kim olursa olsun kafayı yer ordan pay biçin yani (bunu söylerken annenizin onu aldattığını kabul etmiş gibi yapın ve öyle davranın falan da demiyorum elbette, onu anlamak ve onun yarattığı gerçekliğe dahil olmaktan kastım bu değil). size güvenmesini sağlamak ve bunu sürdürmek, olayın odağı olan anneniz ve kardeşiniz bilhassa, tahammül edebildikleri denli böyle yaklaşmaları en iyisi.
"psikiyatrist" olaylarına başvrmadana önce -ve unutmayın sen delisin senin ruhsal sorunların var demek yok- o gerçekliğin içine dahil olup anlamaya çalışarak, o gerçekliğin onun ve onunla birlikte yaşamaya çalışanları rahatsız etmeyecek bir hale getirilip getirilemeyeceğine, bunu yapmaya tahammül edebileceğiniz kadar.
"sen delisin" demek onun sorunlarını daha da büyütmekten başka bir işe yaramaz, çünkü bunu söylemek "sana güvenmiyorum, dediklerinin hiçbirine inanmıyorum" demekten farksız, bunu herhangi bir sorunu olmayan halim salim sakin birine de ailesi söylese, kim olursa olsun kafayı yer ordan pay biçin yani (bunu söylerken annenizin onu aldattığını kabul etmiş gibi yapın ve öyle davranın falan da demiyorum elbette, onu anlamak ve onun yarattığı gerçekliğe dahil olmaktan kastım bu değil). size güvenmesini sağlamak ve bunu sürdürmek, olayın odağı olan anneniz ve kardeşiniz bilhassa, tahammül edebildikleri denli böyle yaklaşmaları en iyisi.
0
Siz psikiyatriste gidelim dediğinizde annenizin hasta olduğunu söylüyorsa,annenizle birlikte gitmeye ikna etseniz? Belki bir uzman durumu görüp,neler yapılması gerektiğine karar verir.
Geçmiş olsun tekrardan...
Geçmiş olsun tekrardan...
0
öncelikle allah acil şifa versin. metin olun. hastalıktan kaynaklanan bu durum için babanızı suçlamayın, hastalığından dolayı yaptığı davranışları onun kişiliği ile özdeşleştirerek ona olan saygınızı yitirmeyin. önce sabır.
şimdi konuya gelirsek, kesinlikle, asla vakit kaybetmeyin. psikiyatrik vakalarda 24 saat uzun bir süredir, kısa gibi gözüken 7 günde bile vakalarda 2 kademe değişimi olabilir. yani zaman kaybetmeyin. kendiniz, amca,dayılarınız vs vasıtasıyla fiziksel olarak kendisini kontrol altında tutup hastaneye götürün kendisini. bunu sağlayamıyorsanız polis ve ambulansı çağırabilirsiniz.
asla umutsuz olmayın, bu vakaların geri dönüşü olmaktadır, hastalıkta sonuç alınabilir. ve hastalık süresince yaptıklarını kişi çoğunlukla hatırlamamaktadır. yani hafızaya alınmaz hastalık zamanlarındaki davranışlar. bu sebeple bir zor kullanmda durumundan babanızın sizi sorumlu tutacağı gibi suçluluk duygusu ya da acıma şeklinde duygusal davranmayın. zaman duygusal değil mantıklı davranma zamanıdır.
hiç tereddüt etmeyin, fiziksel olarak kuvvetli yakınlarınızla zor kullanarak ve açıklama yapmadan diyaloğa girmeden babanızı kontrol altında tutun ve bu konuda geçmişi olan bir araştırma hastanesine götürün.
babanız muhtemelen klinik tedavisi görecek. hastanede kalacak yani. onun için ilaçlarını almaz vs diye dert etmeyin. 1 ayda babanız önemli ölçüde yol kat eder. hastaneyi geciktirmek babanızın sağlığına kavuşmasını da geciktirmek demektir. bu şekilde düşünerek soğuk kanlı olun ve en önemlisi sabırlı olun.
şimdi konuya gelirsek, kesinlikle, asla vakit kaybetmeyin. psikiyatrik vakalarda 24 saat uzun bir süredir, kısa gibi gözüken 7 günde bile vakalarda 2 kademe değişimi olabilir. yani zaman kaybetmeyin. kendiniz, amca,dayılarınız vs vasıtasıyla fiziksel olarak kendisini kontrol altında tutup hastaneye götürün kendisini. bunu sağlayamıyorsanız polis ve ambulansı çağırabilirsiniz.
asla umutsuz olmayın, bu vakaların geri dönüşü olmaktadır, hastalıkta sonuç alınabilir. ve hastalık süresince yaptıklarını kişi çoğunlukla hatırlamamaktadır. yani hafızaya alınmaz hastalık zamanlarındaki davranışlar. bu sebeple bir zor kullanmda durumundan babanızın sizi sorumlu tutacağı gibi suçluluk duygusu ya da acıma şeklinde duygusal davranmayın. zaman duygusal değil mantıklı davranma zamanıdır.
hiç tereddüt etmeyin, fiziksel olarak kuvvetli yakınlarınızla zor kullanarak ve açıklama yapmadan diyaloğa girmeden babanızı kontrol altında tutun ve bu konuda geçmişi olan bir araştırma hastanesine götürün.
babanız muhtemelen klinik tedavisi görecek. hastanede kalacak yani. onun için ilaçlarını almaz vs diye dert etmeyin. 1 ayda babanız önemli ölçüde yol kat eder. hastaneyi geciktirmek babanızın sağlığına kavuşmasını da geciktirmek demektir. bu şekilde düşünerek soğuk kanlı olun ve en önemlisi sabırlı olun.
0
üşenmeyip okuyup, cevaplayan herkese teşekkür ederim.
"sen delisin" dememeyi ben başarabilirim ama annemin sabrı tükenmiş artık.kriz geçirmediği zamanlarda olanları unutup, iyi davranıyor ama kavga başlayınca dayanamıyor. onu da kontrol etmeye çalışıyorum ama bir insan sürekli olarak sizi namussuzlukla suçlaması dayanılabilecek bir şey değil. o kriz anlarında annemin nasıl davranması gerekir sizce?
beraber gidin demeyi de önerdim ama kesinlikle yanaşmıyor. hadi bi şekilde gitti doktora desek sonrası için de pek ümitli değilim çünkü, sıradan bir boğaz enfeksiyonu için verilen ilaçları bile 2 günden fazla kullanmıyor. ilaç ve doktora karşı bir hassasiyeti var zaten.
"sen delisin" dememeyi ben başarabilirim ama annemin sabrı tükenmiş artık.kriz geçirmediği zamanlarda olanları unutup, iyi davranıyor ama kavga başlayınca dayanamıyor. onu da kontrol etmeye çalışıyorum ama bir insan sürekli olarak sizi namussuzlukla suçlaması dayanılabilecek bir şey değil. o kriz anlarında annemin nasıl davranması gerekir sizce?
beraber gidin demeyi de önerdim ama kesinlikle yanaşmıyor. hadi bi şekilde gitti doktora desek sonrası için de pek ümitli değilim çünkü, sıradan bir boğaz enfeksiyonu için verilen ilaçları bile 2 günden fazla kullanmıyor. ilaç ve doktora karşı bir hassasiyeti var zaten.
0
Annenizin davranisi ile alakasi yok anneniz sessizce otursa da yine saldirganlasabilir gerceklik algisi bozuluyor cunku ilac destegi sart. Yemege karisan damla vs verebiliyorlar ya da ilaci icmesini takip edeceksiniz sakin donemlerinde sorun cikarmaz. Siz bu hastane isini ertelerseniz annenize gercekten cok yazik..
0
aynı rahatsızlıktan amcam da muzdarip , ilaç almadığında krize girip yengeme "kardeşin seni ben yokken başkalarına pazarlıyor dimi" şeklinde çıkışları oluyor. ilaç kullandığı zamanlarda böyle problemler yaşamıyor, o yüzden tedaviyi kesinlikle aksatmadan bir an önce gerçekleştirmeniz lazım. büyük ihtimalle 1-2 hafta kliniğe yatacaktır, sonrasında yatışır. bir şekilde ilaçları kullanması gerektiğine ikna olursa kontrol altında kalacaktır merak etmeyin.
0
annenizin sabrı tükendiyse demin yazdığım "sen delisin/güven" ekseninde ne yapılabilir, bir şey yapılabilir mi emin değilim. yani bir süre ayrı dursun babanızdan desek, beraberken bile annenize bahsettiğiniz şekilde yaklaşıyorsa, bu defa evden gidince de bunu "evden kaçtı, başka adamlara gidiyor" minvalind bir şeye yoracak yüksek ihtimal. ancak annenizle birlikte biriniz kalıp -ki anlattığınız durumda, bahsettiği şeylere dahil etmediği bir siz varsınız bunu yapabilecek, bir şeyden ötürü de muhtemelen size güveni daha fazla belki de ondan böylesi- dengeleyici unsur olmayı denebilirsiniz, lakin kolay olacağını ummayın çünkü zor bir süreç, yani doktor ve ilaçlar devreye girse de girmese de bu böyle olacak, bu işin size düşen kısmı.
doktor konusunda da söylenebilecekler söylenmiş, bunun dışında bir şey üretemiyorum, lakin şöyle de diyebilirim, kendinizi bırakmayın ama çok fazla da ümitli olmayın, iki kişiyi bizzat tanıdım babanızın durumunun çok daha ilerlemiş hali gibi düşünebilirsiniz ve ikisi de yalnız yaşıyorlar, 40-50 yaşları civarlarınadydılar, yani ümidinizi kırmak için, veya bir şey ummayın diye demiyorum ama kolay olmayacağına dair hazırlıklı olun, çelik gibi sinirleriniz olmalı çünkü. sonra, tartışmak ve onu "söylediklerinin öyle olmadığına ikna etmeye" çalışmak da sadece çatışmayı artırır. bunlardan bahsettiğinde dikkatini dağıtmanın, konuyu değiştirmenin yolunu bulmaya çalışmak da (sürekli olmasın ama bu, bunun sürekli olması da adama kendini "adam yerine koymuyorlar beni" minvalinde hissettirebilir) yapılabilecekler arasında sayılabilir.
doktora madem kendisi yanaşmıyor, vurma kırma annenizi veya siz iki kardeşten birini dövmesi/dövmeye kalkışması olayları olmadığı sürece, ya da size bağlı buna bir miktar tahammül edip etmemeniz, yapabilecekleriniz bunlar, şimdilik aklıma gelenler.
ve dediğim gibi, doktor ve ilaçların devreye girmesi sadece sizin bahsettiğim şeyler hususunda yükünüzü azaltacak o kadar, yani yine bu şekilde davranmanız elzem her koşulda.
sonrasında olan bitenler için de, "şöyle oldu böyle oldu" diye anlatırsanız bir şeyler diyebilirim belki, sözlükten yahut bu siteden irtibat kurarsak.
doktor konusunda da söylenebilecekler söylenmiş, bunun dışında bir şey üretemiyorum, lakin şöyle de diyebilirim, kendinizi bırakmayın ama çok fazla da ümitli olmayın, iki kişiyi bizzat tanıdım babanızın durumunun çok daha ilerlemiş hali gibi düşünebilirsiniz ve ikisi de yalnız yaşıyorlar, 40-50 yaşları civarlarınadydılar, yani ümidinizi kırmak için, veya bir şey ummayın diye demiyorum ama kolay olmayacağına dair hazırlıklı olun, çelik gibi sinirleriniz olmalı çünkü. sonra, tartışmak ve onu "söylediklerinin öyle olmadığına ikna etmeye" çalışmak da sadece çatışmayı artırır. bunlardan bahsettiğinde dikkatini dağıtmanın, konuyu değiştirmenin yolunu bulmaya çalışmak da (sürekli olmasın ama bu, bunun sürekli olması da adama kendini "adam yerine koymuyorlar beni" minvalinde hissettirebilir) yapılabilecekler arasında sayılabilir.
doktora madem kendisi yanaşmıyor, vurma kırma annenizi veya siz iki kardeşten birini dövmesi/dövmeye kalkışması olayları olmadığı sürece, ya da size bağlı buna bir miktar tahammül edip etmemeniz, yapabilecekleriniz bunlar, şimdilik aklıma gelenler.
ve dediğim gibi, doktor ve ilaçların devreye girmesi sadece sizin bahsettiğim şeyler hususunda yükünüzü azaltacak o kadar, yani yine bu şekilde davranmanız elzem her koşulda.
sonrasında olan bitenler için de, "şöyle oldu böyle oldu" diye anlatırsanız bir şeyler diyebilirim belki, sözlükten yahut bu siteden irtibat kurarsak.
0
sta
iki kişi sol elle yazdı. iddiaya girdiler tekilasına. sizce hangisi daha güzel yazmış?üstteki mi alttaki mi?http://imgur.com/lOdlZy1
iki kişi sol elle yazdı. iddiaya girdiler tekilasına. sizce hangisi daha güzel yazmış?
üstteki mi alttaki mi?
imgur.com
üstteki mi alttaki mi?
imgur.com
0
Bence alttaki. Çünkü harfler aynı yöne bakıyorlar (sola yatık). Üstteki biraz tekila içilip de yazılmış gibi geldi bana :)
0
alttaki. üstteki daha uğraşılarak, yavaş yavaş yazılmış gibi; alttaki daha komple.
0
alttakini sağ elinle mi yazdın. farklı ellerden çıkmış gibi. solaksın sanırım. üstteki daha iyi.
0
ikisi de farklı kişiler tarafından sol elle yazmılmış. ikisi de normalde sağlak. ona göre cevap verin
0
ilk başta arada fark yok gibi geldi, açıklamayı okudum ve yine de arada öyle aman aman bir fark yok diyebilirim.
sadece alttaki yazı, üsttekinin küçültülmüşü gibi geldi gözüme.
kısacası eşit güzellik derecesine sahipler.
sadece alttaki yazı, üsttekinin küçültülmüşü gibi geldi gözüme.
kısacası eşit güzellik derecesine sahipler.
0
yapma volkan
duyuru önceden daha güzeldi yaw. vallahi özlüyorum bazen.bu siyasi muhabbetler bizi çok kutuplaştırdı. parayı götüren adamlar burada birbirini yiyen biziz.futbol gibi. adam az önce yardım ettiği için teşekkür ettiği adama bir başka başlıkta "şikeci o.çocuklarının bilmem ne olduğu maç ya da taraftar"
duyuru önceden daha güzeldi yaw. vallahi özlüyorum bazen.
bu siyasi muhabbetler bizi çok kutuplaştırdı. parayı götüren adamlar burada birbirini yiyen biziz.
futbol gibi. adam az önce yardım ettiği için teşekkür ettiği adama bir başka başlıkta "şikeci o.çocuklarının bilmem ne olduğu maç ya da taraftar" gibi bir şey yazıyor.
kafayı mı yedik. niye böyle değişik bir milletiz.
bu siyasi muhabbetler bizi çok kutuplaştırdı. parayı götüren adamlar burada birbirini yiyen biziz.
futbol gibi. adam az önce yardım ettiği için teşekkür ettiği adama bir başka başlıkta "şikeci o.çocuklarının bilmem ne olduğu maç ya da taraftar" gibi bir şey yazıyor.
kafayı mı yedik. niye böyle değişik bir milletiz.
0
siyasete de futbola da -diğer şeylere de- fanatizm derecesinde bağlanmayınca böyle sorunlar yaşanmıyordur diye tahmin ediyorum.
sevgikusunkanadinda editi: ironiye gel.
sevgikusunkanadinda editi: ironiye gel.
0
gezi olayları döneminde dezenformasyon ve provokasyon yapıp sonradan "kutuplaştık" demek de enteresanmış hani.
kafayı yedik evet, topluca sıkıntılı bir psikolojideyiz.
kafayı yedik evet, topluca sıkıntılı bir psikolojideyiz.
0
Taraf olsak bile bazı şeylere hakaret edilmediği sürece sorun yok.
bazen gerilim yaşasam da mallar sürüsü listem bomboş .
bazen gerilim yaşasam da mallar sürüsü listem bomboş .
0
ortak hak özgürlüklerde buluşamıyoruz.
kardeşim geceleyin davul calmayın rahatsız oluyoruz diyoruz,
gelenek bu katlanacaksınız diyorlar. kan davası da gelenek o zaman?
benim hakkıma saygı duymayan adama ben nasıl saygı duyayım, anlaşayım ?
kardeşim geceleyin davul calmayın rahatsız oluyoruz diyoruz,
gelenek bu katlanacaksınız diyorlar. kan davası da gelenek o zaman?
benim hakkıma saygı duymayan adama ben nasıl saygı duyayım, anlaşayım ?
0
futbol muhabbetiyle siyaset muhabbetini asla bir tutmuyorum.
futbolda taraftarlık müessesesi, bir takımdan olanın öbür takımdan olanla arasındaki fark (!) ve bunun varsa, bilmiyorum gerçekten ne olabilir, getirisi götürüsü ile siyasetteki kutuplaşma sadece biçim olarak kıyaslanabilir. yani evet herkes kendi tarafının hatasına karşı gözü kapalı.
ama onun haricinde içerik olarak çok daha keskin ve net duruş sergilenmesi gereken bir konu bugün türkiye'de politika.
"politikayla bugün ilgilenmezseniz, yarın o sizinle ilgilenir" gibi bir söz vardı, hatırlatırım.
futbolda taraftarlık müessesesi, bir takımdan olanın öbür takımdan olanla arasındaki fark (!) ve bunun varsa, bilmiyorum gerçekten ne olabilir, getirisi götürüsü ile siyasetteki kutuplaşma sadece biçim olarak kıyaslanabilir. yani evet herkes kendi tarafının hatasına karşı gözü kapalı.
ama onun haricinde içerik olarak çok daha keskin ve net duruş sergilenmesi gereken bir konu bugün türkiye'de politika.
"politikayla bugün ilgilenmezseniz, yarın o sizinle ilgilenir" gibi bir söz vardı, hatırlatırım.
0
din-siyaset-futbol temel kavga konularımız. ayrışmadan duramıyoruz. sözlükteki spor kanalı başlıklarından sadece "bazı o**** çocuklarına x olan y" kalıbında olan entryleri çıkardığında %30 kadar azalıyor. direkt "o**** çocu*" içerenleri çıkardığında rahat %70'i gidiyordur. siyaset ve dinde en azından bu kadar küfür yok. sadece kutuplaşma var.
0
Çok pardon ama, birazdan alta bilezik gibi dizeceğim entry'leri yazan "şeyin" şu duyuruyu açması kadar yüzsüzce bir durum yok sanırım. Ak pak yüzsüzlük dediğimiz şey tam olarak böyle olsa gerek:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
Ha bir de tecavüz entry'si var, futbol meraklısı ak yazar futbolla tecavüzü bağdaştırmayı çok seviyormuş: eksisozluk.com
(aman sileyim dersen capslerini bilahare göndereceğim)
Bu da nick altı: eksisozluk.com
Önemli noktalara değinmiş arkadaşlarımızdan birisinin entry'si: eksisozluk.com
Futbol mevzusunu ben de onaylamıyorum. O yüzden siyaset için yazacağım: biz burada farklı fikirlerin (ya da ısrarla vurguladığım üzere fikirsizliklerin) birbirini tutmamasından ötürü kapışırız, geriliriz, başka duyuruda yine birbirimize yardımcı oluruz. Ben dozajımı ayarlayamazsam sonrasında "kusura bakma birader" derim, karşımdakinden gelen özrü kabul ederim. Sonuç olarak: sana ne ki birader?
Sözlükte "amk"siz bir cümle kurama, nefret söylemlerini, hakaretleri ard arda sırala, ondan sonra gelip burada "niye geriliyoz ki" diye tatava yap. Ne güzel aklanma yöntemi.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
Ha bir de tecavüz entry'si var, futbol meraklısı ak yazar futbolla tecavüzü bağdaştırmayı çok seviyormuş: eksisozluk.com
(aman sileyim dersen capslerini bilahare göndereceğim)
Bu da nick altı: eksisozluk.com
Önemli noktalara değinmiş arkadaşlarımızdan birisinin entry'si: eksisozluk.com
Futbol mevzusunu ben de onaylamıyorum. O yüzden siyaset için yazacağım: biz burada farklı fikirlerin (ya da ısrarla vurguladığım üzere fikirsizliklerin) birbirini tutmamasından ötürü kapışırız, geriliriz, başka duyuruda yine birbirimize yardımcı oluruz. Ben dozajımı ayarlayamazsam sonrasında "kusura bakma birader" derim, karşımdakinden gelen özrü kabul ederim. Sonuç olarak: sana ne ki birader?
Sözlükte "amk"siz bir cümle kurama, nefret söylemlerini, hakaretleri ard arda sırala, ondan sonra gelip burada "niye geriliyoz ki" diye tatava yap. Ne güzel aklanma yöntemi.
0
@sevgikusunkanadinda
kendi kendine konuşmussun.
hele ki futbol ile tecavüz olayına yaklaşımın tamamen saçma.
yılmaz vural'dan esinlendim de söyledim orada ama hoş esinlemesem de farkeder.
tecavüz etmek bir argo terimdir.
tüm söylediklerimin de arkasındayım.
bileziklik durum bir yana kendini rezil etmişsin.
kendi kendine konuşmussun.
hele ki futbol ile tecavüz olayına yaklaşımın tamamen saçma.
yılmaz vural'dan esinlendim de söyledim orada ama hoş esinlemesem de farkeder.
tecavüz etmek bir argo terimdir.
tüm söylediklerimin de arkasındayım.
bileziklik durum bir yana kendini rezil etmişsin.
0
"Kendini rezil etmişsin" ne la, rezilliğin kimde olduğu ortada. Yemin ederim şu anda karşımda samatya denen lüzumsuz varmış gibi hissettim, ben neyden bahsediyorum bu ne konuşuyor :D peheyy...
Yılmaz Vural'dan esinlenmen orada yazdığın şeyin rezilliğini ve gg'liğini ortadan kaldırmıyor. Al da aç beynin bilgiyle dolsun: www.cinsomedya.org
Ben zaten seni şunları okuduktan sonra ak troll listeme aldım, o konuda bir sıkıntı yok. Bunları buraya yazma sebebim ise @baba jo'nun da bahsettiği gibi hakareti, provakasyonu, nefret söylemini ard arda sıralayıp ondan sonra "niye kutuplaştık kiğğğ" diye duyuru açman. Bunun adı yüzsüzlüktür ve sizin cenahtakilerde de fersah fersah var bundan. Sana da sirayet etmiş.
"Egom yok görün bakın eleştiriye tahammüllüyüm" tikini de aldığıma göre rahat uyuyabilirim artık, Allah razı olsun.
Yılmaz Vural'dan esinlenmen orada yazdığın şeyin rezilliğini ve gg'liğini ortadan kaldırmıyor. Al da aç beynin bilgiyle dolsun: www.cinsomedya.org
Ben zaten seni şunları okuduktan sonra ak troll listeme aldım, o konuda bir sıkıntı yok. Bunları buraya yazma sebebim ise @baba jo'nun da bahsettiği gibi hakareti, provakasyonu, nefret söylemini ard arda sıralayıp ondan sonra "niye kutuplaştık kiğğğ" diye duyuru açman. Bunun adı yüzsüzlüktür ve sizin cenahtakilerde de fersah fersah var bundan. Sana da sirayet etmiş.
"Egom yok görün bakın eleştiriye tahammüllüyüm" tikini de aldığıma göre rahat uyuyabilirim artık, Allah razı olsun.
0
bigbadabum
bi yerde okumuştum, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
bi yerde okumuştum, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
değil ama tüm sanatları bir arada kullanabileceğin bir sanat alanı olduğunu söyleyebiliriz belki.
en azından tiyatro, resim, müzik, dans, mimari, heykel, fotoğraf, edebiyat gibi sanatların hepsini tek bir filme sığdırmak mümkün.
cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.
işte tüm sanatlar bir araya geldi.
en azından tiyatro, resim, müzik, dans, mimari, heykel, fotoğraf, edebiyat gibi sanatların hepsini tek bir filme sığdırmak mümkün.
cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.
işte tüm sanatlar bir araya geldi.
0
şimdi sinemaya 7. sanat diyorlar ilk 6 şöyleydi yamulmuyorsam
1 resim ve heykel
2 müzik
3 tiyatro
4 dans
5 edebiyat
6 mimari
şimdi bunlarda kendi içinde 2'ye ayrılıyo. plastik ve ritmik sanatlar diye..sonrasında ise 7. sanat ve birleştirici sanat dalı olarak sinemayı koymuşlar...nacizane ben bu bilgiye sadece internette rastladım...gsf mezunuyum modern sanat eleştirisinden tutunda karşılaştırmalı sanat dersi bilem aldım...yok böyle bi sıra felan sinemada tüm sanatların birleşimi felan değil maalesef içinde bir mimarı veya ressamı anlatıyor diye de bir sinema filmi için "işte bak sanatlar birleşti felan diyemezsin"
1 resim ve heykel
2 müzik
3 tiyatro
4 dans
5 edebiyat
6 mimari
şimdi bunlarda kendi içinde 2'ye ayrılıyo. plastik ve ritmik sanatlar diye..sonrasında ise 7. sanat ve birleştirici sanat dalı olarak sinemayı koymuşlar...nacizane ben bu bilgiye sadece internette rastladım...gsf mezunuyum modern sanat eleştirisinden tutunda karşılaştırmalı sanat dersi bilem aldım...yok böyle bi sıra felan sinemada tüm sanatların birleşimi felan değil maalesef içinde bir mimarı veya ressamı anlatıyor diye de bir sinema filmi için "işte bak sanatlar birleşti felan diyemezsin"
0
sinema "tembeller için" sanat haline geldi iyice artık.
geçenlerde şöyle bir şeye duydum ve dehşete düştüm: zat'ın biri "bence artık kitap okumak anlamsız, sinema edebiyatın verebileceği her şeyi veriyor" dedi.
hoca durur mu, yapıştırmış tabi cevabı: "hacı film izlemekle, film çekmek aynı şey mi" dedim. dediğimi anlamadı tabi yukarıdaki beyanın sahibi arkadaş.
neyse işin özü; sanat zevki zamanla ve emek harcayarak incelir (bu konuda bkz. görme biçimleri/j.berger/metis) ve bu emeği vermeyecek acziyetteki ve düzlükteki insanlar sinemanın kendi boşluklarını biraz da olsa doldurabileceğinin farkına vardıkları için, sinemayı ilahlaştırıyorlar bence.
ben demiyorum ki sinema tırt bir sanattır; dersem çarpılırım zaten. hatta 21. yüzyılın hem birey hem de toplum üzerinde tartışmasız en etkili sanat alanıdır sinema. ancak bunun dışına çıkıp sinemaya farklı misyonlar yüklemiyor mı: işte benim itirazım buna.
geçenlerde şöyle bir şeye duydum ve dehşete düştüm: zat'ın biri "bence artık kitap okumak anlamsız, sinema edebiyatın verebileceği her şeyi veriyor" dedi.
hoca durur mu, yapıştırmış tabi cevabı: "hacı film izlemekle, film çekmek aynı şey mi" dedim. dediğimi anlamadı tabi yukarıdaki beyanın sahibi arkadaş.
neyse işin özü; sanat zevki zamanla ve emek harcayarak incelir (bu konuda bkz. görme biçimleri/j.berger/metis) ve bu emeği vermeyecek acziyetteki ve düzlükteki insanlar sinemanın kendi boşluklarını biraz da olsa doldurabileceğinin farkına vardıkları için, sinemayı ilahlaştırıyorlar bence.
ben demiyorum ki sinema tırt bir sanattır; dersem çarpılırım zaten. hatta 21. yüzyılın hem birey hem de toplum üzerinde tartışmasız en etkili sanat alanıdır sinema. ancak bunun dışına çıkıp sinemaya farklı misyonlar yüklemiyor mı: işte benim itirazım buna.
0
bence doğru. bir filmi hazırlamak için bütün sanatçılardan yararlanılabilir. düşünün kameradan bir açı çekmek zorundasınız. ressamından, heykeltraşına, fotoğraf sanatçısına, o andaki manzaraya uygun fon için bestecilere ihtiyaç olabilir.
0
cevabımı açayım: mesela bir tiyatro metnini sinemaya uyarlarsın. aynı filmde arka fonda müzik çalar ve müzik o filme özel bestelenebilir. müzikle birileri dans eder, film için özel olarak oluşturulmuş bir koreografiyle. dans edilen salonun tasarımı için iç mimarla çalışılmıştır, çok estetik ve incelikli bir tasarım yapılmıştır. dekora da özen gösterilmiştir. aynı salonda heykeller vardır. yine filme özel olarak yapılmış heykeller de olabilirler. filmin her karesi zaten fotoğraf niteliği taşır. senaryo da edebiyat eseri kabul edilir.
işte tüm sanatlar bir araya geldi.
edit: resmi unutmuşum. salonda botticelli'nin venus'ü de olsun mesela boydan boya. tüm sanatlar şimdi bir araya geldi. :) hatta ve hatta müzik de küçük bir oda orkestrası tarafından çalınıyor olsun.
işte tüm sanatlar bir araya geldi.
edit: resmi unutmuşum. salonda botticelli'nin venus'ü de olsun mesela boydan boya. tüm sanatlar şimdi bir araya geldi. :) hatta ve hatta müzik de küçük bir oda orkestrası tarafından çalınıyor olsun.
0
sinemanın büyüsü sanalı gerçek yapma ya da gerçekten tamamen uzaklaştırmada bence. diğer sanatların çoğu estetik algıyı direkt tetikleyen ürünlerden oluşuyor, bir tek edebiyat farklı ki edebiyatla sinemanın çok kesişmesinin önemli bir sebebi de bu. yöntem olarak farklılar, biraz daha "herkese" hitap ediyorlar çünkü estetik algıyı geliştirmeye gerek yok bu iki daldan etkilenebilmek için.
edebiyatta işin içine hayalgücü de dahil olduğu için o da biraz kendine özgülük kazanıyor. sinema ise bir şeyleri göstererek, dinleterek anlattığı için anlaması kolay gibi duruyor. e bu da sanatı götünden anlayan birçokları için kültür faşizmi sebebi.
bence sinema diğer bütün sanatların birleşimi olamayacak kadar ayrı bir yönteme sahip. sanallık diğer sanatlarda bu kadar göze çarpmıyor, sinema insanı diğer sanatlardan daha kolay manipüle edebiliyor(edebiyatı diğerlerine nazaran buraya daha yakın gördüğümü söyledim zaten). ve tabii ki yeni bir sanat, aileye en son gelen çocuğun popüler olması durumu mevcut. onların sahip olduğu tecrübeye sahip olamaz ama aileye yeni şeyler katacağı kesin.
edebiyatta işin içine hayalgücü de dahil olduğu için o da biraz kendine özgülük kazanıyor. sinema ise bir şeyleri göstererek, dinleterek anlattığı için anlaması kolay gibi duruyor. e bu da sanatı götünden anlayan birçokları için kültür faşizmi sebebi.
bence sinema diğer bütün sanatların birleşimi olamayacak kadar ayrı bir yönteme sahip. sanallık diğer sanatlarda bu kadar göze çarpmıyor, sinema insanı diğer sanatlardan daha kolay manipüle edebiliyor(edebiyatı diğerlerine nazaran buraya daha yakın gördüğümü söyledim zaten). ve tabii ki yeni bir sanat, aileye en son gelen çocuğun popüler olması durumu mevcut. onların sahip olduğu tecrübeye sahip olamaz ama aileye yeni şeyler katacağı kesin.
0
tüm sanatların birleşimi filan değil sinema. bahsedildiği gibi yedinci sanat derler ama içeriğinde diğer altı dalıda bulunduruyor diye hepsini kapsıyor demek diğerlerine acımasızlık olur. bir filmde müzik çaldın, dayıya heykel yaptırdın diye olmuyor yani o işler. bunla bağıntılı olarak bu sanat dallarının herhangi birine edilgen bir şekilde dahil olmak kimseyi sanatçı yapmaz arkadaşlar.
şunu söyleyebilirim son olarak, kitleleri manipüle etmek adına kullanılabilecek en mükemmel şeydir sinema.
şunu söyleyebilirim son olarak, kitleleri manipüle etmek adına kullanılabilecek en mükemmel şeydir sinema.
0
Öncelikle tüm sanatların birleşimi olduğuna kısmen katılıyorum. İşin aslı sinemanın nasıl oluşturulduğu ile alakalı. Bazı arkadaşlar filmde gördüğü şeyler üzerinden gitmiş fakat bu çok sığ bir yorumlama olur çünkü sadece mesajın içeriği ile alakalı bir durum. Sanat nedir sorusuna kadar gitmek gerekir ki bu kadar zamanınızı almayacağım. Sinema oluşturulurken kendi içinde onlarca dala ayrılmakta ve bütün bölümler kendi içinde bir sanat icra eder.
Dünya ve arthouse sinemasından bahsediyorsak, senaryo derin bir edebiyat, oyunculuk ustaca bir tiyatro, kadrajlama ve ekranda ne göreceğimiz detaylı bir tablo, prodüksiyon estetik bir mimariye gerek duyar. Şimdi gelelim bütüne; sinema duygularınızı harekete geçiriyor ve sizi yorumlamaya sevk ediyor ise evet sanatın içindesiniz ve bu sanat bir çok sanatın bir araya gelmesiyle oluşuyor.
Sinemanın tembellik olduğunu düşünen arkadaşlar için; bugün Nuri Bilge'ye sıkıcı ve basit diyen kişi Rothko'nun bir eserine de aynı yorumu yapacaktır. Elinizde bir kağıt ve kalem ile sanat dalında yerinizi alabiliyorsanız, icra ettiğiniz o sanat dalı, sinemanın sadece küçük bir parçası.
Sonuç olarak bir çok sanatın birleşerek oluşturduğu olgu tek başına bir sanat dalı görülmese de, sorunun cevabı evet birleşimidir.
Dünya ve arthouse sinemasından bahsediyorsak, senaryo derin bir edebiyat, oyunculuk ustaca bir tiyatro, kadrajlama ve ekranda ne göreceğimiz detaylı bir tablo, prodüksiyon estetik bir mimariye gerek duyar. Şimdi gelelim bütüne; sinema duygularınızı harekete geçiriyor ve sizi yorumlamaya sevk ediyor ise evet sanatın içindesiniz ve bu sanat bir çok sanatın bir araya gelmesiyle oluşuyor.
Sinemanın tembellik olduğunu düşünen arkadaşlar için; bugün Nuri Bilge'ye sıkıcı ve basit diyen kişi Rothko'nun bir eserine de aynı yorumu yapacaktır. Elinizde bir kağıt ve kalem ile sanat dalında yerinizi alabiliyorsanız, icra ettiğiniz o sanat dalı, sinemanın sadece küçük bir parçası.
Sonuç olarak bir çok sanatın birleşerek oluşturduğu olgu tek başına bir sanat dalı görülmese de, sorunun cevabı evet birleşimidir.
0
ben kendimi iyi ifade edemedim sanırım. basite indirgeyeyim yukarıda yazdıklarımı...
sinema için ne lazım?
senaryo = edebi metin (ki fikir ve sanat eserleri kanununa göre de böyledir bu arkadaşlar, yani benim uydurmam değil)
diyalog = tiyatro metni (iki kişinin konuşmasına ve bazı hareketlere dayanır oyun metinleri bildiğiniz gibi)
oyuncu / icracı sanatçı performansı = tiyatrodaki performans (mesela mike nichols'ın closer ve who's afraid of virginia woolf filmleri; roman polanski'nin carnage filmi) şeklinde olabiliyor, tabi her film için geçerli değil
görüntü = fotoğraf sanatı, fantastik bir yapımda (hayaller üzerine çekilen sahneler gibi, mesela peter jackson'ın heavenly creatures filmindeki "dördüncü dünya" gibi) resim sanatı da olabiliyor
animasyon = başlı başına resim sanatı olduğu tartışılabilir
sahne planı, dekor, mekan = mimari / bu sırada kullanılan resimler, heykeller de o sanatlara atıf olarak köşede durur / dans edenler varsa o da dans sanatına atıf olur, film de yoğun olarak dansa yer verebilir, o sanatı (ya da başka bir sanatı) anlatabilir (black swan gibi)
özgün müzik = musiki eser olarak korunur yine kanunla (itzhak perlman'ın schindler's list için yaptığı besteyi düşünün)
sinema için ne lazım?
senaryo = edebi metin (ki fikir ve sanat eserleri kanununa göre de böyledir bu arkadaşlar, yani benim uydurmam değil)
diyalog = tiyatro metni (iki kişinin konuşmasına ve bazı hareketlere dayanır oyun metinleri bildiğiniz gibi)
oyuncu / icracı sanatçı performansı = tiyatrodaki performans (mesela mike nichols'ın closer ve who's afraid of virginia woolf filmleri; roman polanski'nin carnage filmi) şeklinde olabiliyor, tabi her film için geçerli değil
görüntü = fotoğraf sanatı, fantastik bir yapımda (hayaller üzerine çekilen sahneler gibi, mesela peter jackson'ın heavenly creatures filmindeki "dördüncü dünya" gibi) resim sanatı da olabiliyor
animasyon = başlı başına resim sanatı olduğu tartışılabilir
sahne planı, dekor, mekan = mimari / bu sırada kullanılan resimler, heykeller de o sanatlara atıf olarak köşede durur / dans edenler varsa o da dans sanatına atıf olur, film de yoğun olarak dansa yer verebilir, o sanatı (ya da başka bir sanatı) anlatabilir (black swan gibi)
özgün müzik = musiki eser olarak korunur yine kanunla (itzhak perlman'ın schindler's list için yaptığı besteyi düşünün)
0
zenci forvet
merhaba arkadaşlar yurtdışı gezilerimde kullanacağım gopro tarzı ama fiyat olarak daha az el yakan bir aksiyon kamerası bilen var mı?
merhaba arkadaşlar yurtdışı gezilerimde kullanacağım gopro tarzı ama fiyat olarak daha az el yakan bir aksiyon kamerası bilen var mı?
0
6 underground
Merhabalar. Baslikta da belirttigim uzere soyle korkudan altima edebilecegim turden bir korku filmi onerisi rica edecegim. Beklentim az bucuk anlasilsin diye de top 4 listemi ekliyorum:4.shining (1980)3.the ring (2002)2.psycho (1960)1.the exorcist (1973)
Merhabalar. Baslikta da belirttigim uzere soyle korkudan altima edebilecegim turden bir korku filmi onerisi rica edecegim. Beklentim az bucuk anlasilsin diye de top 4 listemi ekliyorum:
4.shining (1980)
3.the ring (2002)
2.psycho (1960)
1.the exorcist (1973)
4.shining (1980)
3.the ring (2002)
2.psycho (1960)
1.the exorcist (1973)
0
orijinal evil dead'e başla ya da yakın zaman olsun diyorsan orijinal garez'i izle. exorcism of emily rose da tatmin eder.
0
The conjuring ve evil dead'in yeni versiyonunu izledim. Ama orijinalleri iyi fikir evet.
0
rosemary's baby
evil dead korku komedi bu arada, favori filmlerinle alakası yok yani, ama izle onu da. tabi ki orijinalini izle.
o zaman texas chainsaw massacre'ı da izle elin değmişken.
evil dead korku komedi bu arada, favori filmlerinle alakası yok yani, ama izle onu da. tabi ki orijinalini izle.
o zaman texas chainsaw massacre'ı da izle elin değmişken.
0
Rosemary's baby i de izledim hatta top 5 icin 5. siradan girer.
Texas'in da yine yeni versiyonunu izledim.
Ya kisacasi cogu populer korku filmini izlemis olduğum icin benim ricam biraz kiyida kosede kalmis, uzak dogu yapımi olur (bkz. Shutter), avrupa olur vs filmler onermeniz.
Texas'in da yine yeni versiyonunu izledim.
Ya kisacasi cogu populer korku filmini izlemis olduğum icin benim ricam biraz kiyida kosede kalmis, uzak dogu yapımi olur (bkz. Shutter), avrupa olur vs filmler onermeniz.
0
korkudan altıma ettiren korku filmiyle karşılaşmadım daha ama korku janrasını severim yine de, the ring benzeri kuchisake onna belki hoşuna gidebilir:
www.imdb.com
izlemediysen a tale of two sisters da güzeldir, ilk önerdiğime göre çok daha kaliteli bir film olduğunu söyleyebilirim ama dram yönü de var. soundtrack.ini beğenmiştim ben özellikle.
www.imdb.com
www.imdb.com
izlemediysen a tale of two sisters da güzeldir, ilk önerdiğime göre çok daha kaliteli bir film olduğunu söyleyebilirim ama dram yönü de var. soundtrack.ini beğenmiştim ben özellikle.
www.imdb.com
0
haute tension.
film zaten güzel de başroldeki kızın performansı on numara bence.
film zaten güzel de başroldeki kızın performansı on numara bence.
0
ispanyol filmlerini çok izlediğim için ispanyol sinemasından örnek vereyim:
REC
www.imdb.com
El orfanato
www.imdb.com
Thesis
www.imdb.com
REC
www.imdb.com
El orfanato
www.imdb.com
Thesis
www.imdb.com
0
Herkese teşekkür ederim. Yazdıklarınızdan izlemediğim 3 tane var. kuchisake onna, In the mouth of madness ve dagon'u deneyeceğim. geri döneceğim...
0
gijilti
Emniyet müdürlüğüne başvurduktan kaç gün sonra pasaportum elimde olur?Ankara'daki bir yakınıma muvafakat versem, o alıp gönderse daha kısa sürer mi?Ya da acil pasaport hattına başvursam, kaç günde alırım ve ücret farkı nedir bunun?
Emniyet müdürlüğüne başvurduktan kaç gün sonra pasaportum elimde olur?
Ankara'daki bir yakınıma muvafakat versem, o alıp gönderse daha kısa sürer mi?
Ya da acil pasaport hattına başvursam, kaç günde alırım ve ücret farkı nedir bunun?
Ankara'daki bir yakınıma muvafakat versem, o alıp gönderse daha kısa sürer mi?
Ya da acil pasaport hattına başvursam, kaç günde alırım ve ücret farkı nedir bunun?
0
istanbul'a 7 gğndegünde geliyor, 2 tecrübeye sahibim. bunların 2'si yolda geçiyor kargo'dan takip ettiğim kadarıyla, o yüzden 5 ya da maksimum 6 günde ulaşır bence.
0
Başkası alabiliyor başvuruda yerime bu alacak diyorsun öyle oluyor aradım sordum diğerlerini bilmiyorum Passaparola
0
ben eskişehir'den başvuru yapıp aynı gün ankara'dan teslim almıştım. bu bilgi doğrultusunda başvuru esnasında ankara'dan alacağım dersen diğer arkadaş basımdan çıkar çıkmaz alıp kargo yapar, ertesi gün sende olur diyebilirim. tabi mantık yürütüyorum sadece.
0
emekli intihar komandosu
merhaba,sıfır opel corsa kampanyalı fiyatı 40 bin lira. sahibinden.com'da satılmaya çalışan bir kaç yıllık minimum 30 bin km'deki araçların fiyatları ise 36-37 bin lirada. hayatımda hiç arabam olmadı. alım satımına da şahit olmadım. o yüzden bu olaylar nasıl yürür bilmiyorum. insanlar bir kaç bin li
merhaba,
sıfır opel corsa kampanyalı fiyatı 40 bin lira. sahibinden.com'da satılmaya çalışan bir kaç yıllık minimum 30 bin km'deki araçların fiyatları ise 36-37 bin lirada.
hayatımda hiç arabam olmadı. alım satımına da şahit olmadım. o yüzden bu olaylar nasıl yürür bilmiyorum. insanlar bir kaç bin lira daha ucuz diye sıfır yerine gidip ikinci el mi alıyorlar? yoksa sahibinden.com'daki satıcılar keriz kovalayan bulursam öperim diyen çakallar mı?
sıfır opel corsa kampanyalı fiyatı 40 bin lira. sahibinden.com'da satılmaya çalışan bir kaç yıllık minimum 30 bin km'deki araçların fiyatları ise 36-37 bin lirada.
hayatımda hiç arabam olmadı. alım satımına da şahit olmadım. o yüzden bu olaylar nasıl yürür bilmiyorum. insanlar bir kaç bin lira daha ucuz diye sıfır yerine gidip ikinci el mi alıyorlar? yoksa sahibinden.com'daki satıcılar keriz kovalayan bulursam öperim diyen çakallar mı?
0
ful artı ful diye bir şey duymuşsundur. arabanın içindeki ve dışındaki donanımların zenginliği arabanın fiyatına direkt etki ediyor. sıfır corsa en boş modelidir büyük ihtimalle, yani atıyorum 1 hava yastığı vardır, sis farı yoktur, ısıtmalı koltuğu yoktur, üstü açılmaz, çelik cant değildir. bu gibi detayların çokluğuna göre arabalara boş veya dolu diyoruz biz türk insanı. o ikinci el en dolu modeldir büyük ihtimalle.
0
Baba jo hakli, donanim farkindan dolayi oyle. Mesela o 36-37 bin istenen arabanin 0'i 40 bin degil 47 bin lira falandir.
Ama ikinci secenektekiler de bol. Adam aliyor 5000 km kullaniyor, 0'indan 1000 lira dusuk satmaya calisiyor. Suphesiz ki onlar en agir kufurleri hak edenlerdir.
Ama ikinci secenektekiler de bol. Adam aliyor 5000 km kullaniyor, 0'indan 1000 lira dusuk satmaya calisiyor. Suphesiz ki onlar en agir kufurleri hak edenlerdir.
0
Çılgın fiyatlar var.ben Mart Ayında 60250 TL te Sıfır SEAT Leon 1.4 tsi FR s&s fiyatı almıştım.girin bakın 62000 den aşağı Leon yok.hele Corsa piyasasının Boku çıktı.2005 corsalar 2 sene evvel 15 bin TL falandı.ama bayanların Trafiğe girmesi ve insanların ucuz ve az yakan Araçlara yönelmesiyle 15 binlik arabalar 25 bin oldu.
0
in pyjamas
Nasıl şarj ediliyor? Bilgisayara mı bağlıyoruz yoksa usb çıkışına bir adaptör alıp elekrik şebekesine/prize mi takıyoruz?
Nasıl şarj ediliyor? Bilgisayara mı bağlıyoruz yoksa usb çıkışına bir adaptör alıp elekrik şebekesine/prize mi takıyoruz?
0
farrytikki2
http://onedio.com/haber/10-adimda-tahsilat-hizlandirma-rehberi-gelsin-paralar--517047?utm_medium=tracker_link&utm_source=onedio&utm_content=widget-click&utm_campaign=10%20Ad%C4%B1mda%20Tahsilat%20H%C4%B1zland%C4%B1rma%20Rehberi%3A%20Gelsin%20Paralar!&utm_term=0xid-55697fd54ce51bfa558218ca-517e686673
0
alperz
Dayım benden yüzyılın projesini gerçekleştirmemi istedi. Gençliğinde dinlediği adamların albümlerini…Toparladıklarım şunlar;Led Zeppelin, Uriah Heep, Deep Purple, CSNY, Queen, Iron Maiden, Henrdix, ZZ Top, CC Revival, Eric Clapton.Başka aklınıza gelen grup var mı? Metallica, Motörhead, Slayer olayla
Dayım benden yüzyılın projesini gerçekleştirmemi istedi. Gençliğinde dinlediği adamların albümlerini…
Toparladıklarım şunlar;
Led Zeppelin, Uriah Heep, Deep Purple, CSNY, Queen, Iron Maiden, Henrdix, ZZ Top, CC Revival, Eric Clapton.
Başka aklınıza gelen grup var mı? Metallica, Motörhead, Slayer olaylarına gireyim mi? AC/DC var. Başka?
Toparladıklarım şunlar;
Led Zeppelin, Uriah Heep, Deep Purple, CSNY, Queen, Iron Maiden, Henrdix, ZZ Top, CC Revival, Eric Clapton.
Başka aklınıza gelen grup var mı? Metallica, Motörhead, Slayer olaylarına gireyim mi? AC/DC var. Başka?
0
UFO, Wishbone Ash, Camel, Blue Öyster Cult, Neil Young, Pink Floyd, Rainbow, Rush, Doors, W.A.S.P
0
Aklıma birkaç tane daha geldi.
Eric Clapton var listede gerçi ama Cream var.
Animals var. The Allman Brothers Band, The Band (Bob Dylan'lı) var.
Bruce Springsteen ve David Bowie de eklenebilir belki.
Tik verilmemişken/Okunmadığı varsayımıyla ekleyeyim: Jefferson Airplane, Elton John, The Beatles
Eric Clapton var listede gerçi ama Cream var.
Animals var. The Allman Brothers Band, The Band (Bob Dylan'lı) var.
Bruce Springsteen ve David Bowie de eklenebilir belki.
Tik verilmemişken/Okunmadığı varsayımıyla ekleyeyim: Jefferson Airplane, Elton John, The Beatles
0
Kiss, Sweet, Guns'N Roses, judas priest, Dream Theater, Lynyrd Skynyrd, Thin Lizzy, The Allman Brothers
daha editlerim ben bunu..
edit: mr.big, ian dury
daha editlerim ben bunu..
edit: mr.big, ian dury
0
o değil de yazılanların hemen hemen hepsinin diskografileri ben de zaten var. kendimle gurur duydum.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
abba, blondie (belki) beatles, journey, genesis, nazareth, cinderella, chris de burg, chris rea, gypsy kings, warlock, tina turner, paul simon, opus, tracy champman, rod steward, demis rousos (bu çok önemli derim ben) al di miola, biran may (queen)
bunların pederin koleksiyonundan daha eklerim sonra,
bunların pederin koleksiyonundan daha eklerim sonra,
0
plaklar: ginger baker,saxon,memphis soul, jose feliciano, tom jones, george mc crea, mikis teoderakis,osibisa, shadows, david bowie, sandy nelson, roberto carlos,
kasetlerinkisini de foto olarak koyuyorum, bunlar kapaklı veya karışık diye yazmayanlar bunlar benimkilerle karışık ama onları da dinlerdi zamanında
kasetler: i.imgur.com
beegees, jefferson airplane, marmalade, rush, malmsteen, rainbow, garry moore, white snake, marillion, cosy powel, jonny le coocker daha da aklıma geldikçe eklerim.
bir sürü de 45lik var ama onlara bakmaya üşendim.
kasetlerinkisini de foto olarak koyuyorum, bunlar kapaklı veya karışık diye yazmayanlar bunlar benimkilerle karışık ama onları da dinlerdi zamanında
kasetler: i.imgur.com
beegees, jefferson airplane, marmalade, rush, malmsteen, rainbow, garry moore, white snake, marillion, cosy powel, jonny le coocker daha da aklıma geldikçe eklerim.
bir sürü de 45lik var ama onlara bakmaya üşendim.
0
bob dylan, johnny cash, king crimson, eloy, camel, pink floyd, the moody blues, the doors
budur bence.
bu da sana milyara patlar. :))
budur bence.
bu da sana milyara patlar. :))
0
yaw birde biz yazıyoruz ama dayın kaç yaşında onu da bir desen? 34 yaşındayım ama bende gençliğimde bunları dinledim :P
0
Ben 30 yaşındayım hala dinliyorum bunları. Dayım 49 yaşında. Daha ziyade 70'lerin sonlarından 90 başına kadar bakınıyorum. Grateful dead falan dinlediğini sanmam. Zamanında onda gördüğüm plakların arasında saxon da vardı, iron maiden da, deep purple da vardı, CSNY da vardı. Yüz tane CD yapsam yeter zaten. Best of kafasında gidiyorum.
0
Dinler mi bilmiyorum ama Tool eklemek istiyorum.
Bir de; Black Sabbath, Yes, Hawkwind, Scorpions, Alice Cooper, Velvet Underground ve buna bağlı sistemler.
Bir de; Black Sabbath, Yes, Hawkwind, Scorpions, Alice Cooper, Velvet Underground ve buna bağlı sistemler.
0
hepsini yazmışsınız allahsızlar! o halde kansas ve asia diyeyim ben de farklı olarak . aslında şu çalma listesi bir nevi o zamanların best of'larından oluşuyor, işe yarar belki.
play.spotify.com
play.spotify.com
0
Styx,Van Halen,The Alan Parsons Project, The Police, Bad Company, Santana, Toto. 90lar'a gireceksen, dinler mi bilmiyorum ama Alice In Chains, Pearl Jam.
0
cenkist
Şimdi kız arkadası var mı ? Hep sevgilim yok derdi ?Ankaralıydı sanırım ..Ne oldu ona ? bilkentliydi
Şimdi kız arkadası var mı ? Hep sevgilim yok derdi ?Ankaralıydı sanırım ..Ne oldu ona ? bilkentliydi
0
intihar etti öldü. yerine yossi kohen geçti(geyiği anladınız işte üşendim üretemeyeceğim yeni bişey).
0
En son şu sözleri söylemiş olabilir;
- ben sokak çapkını değilim. yüksek mühendisim. seviyeli bir muhitin insanıyım. angaralı ve bilkentliyim. böyle bir şey benim de ilk defa başıma geliyor. ciddi niyetlerle bekliyorum yolunuzu.
- ben sokak çapkını değilim. yüksek mühendisim. seviyeli bir muhitin insanıyım. angaralı ve bilkentliyim. böyle bir şey benim de ilk defa başıma geliyor. ciddi niyetlerle bekliyorum yolunuzu.
0
kupigometa
Native American Indian groups in North America lived in different cultural regions, each of which developed its own customs and traditional.cümlenin fiili developed mu? lived mı?ve çevirisi böyle mi?Farklı kültürel bölgelerde yaşamış Kuzey A. daki yerli A. Hint gruplarının her biri adetlerini ve gel
Native American Indian groups in North America lived in different cultural regions, each of which developed its own customs and traditional.
cümlenin fiili developed mu? lived mı?
ve çevirisi böyle mi?
Farklı kültürel bölgelerde yaşamış Kuzey A. daki yerli A. Hint gruplarının her biri adetlerini ve geleneklerini geliştirdi.
cümlenin fiili developed mu? lived mı?
ve çevirisi böyle mi?
Farklı kültürel bölgelerde yaşamış Kuzey A. daki yerli A. Hint gruplarının her biri adetlerini ve geleneklerini geliştirdi.
0
fiil lived olacak şekilde çeviri daha doğru olur.
Her biri kendi adet ve geleneklerini geliştirmiş olan...
Her biri kendi adet ve geleneklerini geliştirmiş olan...
0
fiil live. her biri kendi gelenek ve göreneklerini geliştirmiş olan kuzey amerikadaki yerliler değişik kültürel bölgelerde yaşadı.
0
teşekkür ederim yanıtlar için. developed clause un içinde olduğu için mi ana fiil değil?
0
fiil: lived
çeviri : cinsi kisi +1 …. yaşadı.
evet develop clause un fiili oluyor
çeviri : cinsi kisi +1 …. yaşadı.
evet develop clause un fiili oluyor
0
istebunudusunmemistik0empty
bu gss borcu nasıl oluyor?babam emekli sandığı emekli. ben itü'de okuyorum.şu an part time sigorta yapan mgs güvenlik şirketine işe girmek istiyorum ama borcum çıkar mı çalışmadığım saatler için?öğrenci belgesi falan götürürsem borç silinir mi?ayrıca 2 ay sonra ameliyat olacağım bunu karşılayacak mı
bu gss borcu nasıl oluyor?
babam emekli sandığı emekli. ben itü'de okuyorum.
şu an part time sigorta yapan mgs güvenlik şirketine işe girmek istiyorum ama borcum çıkar mı çalışmadığım saatler için?
öğrenci belgesi falan götürürsem borç silinir mi?
ayrıca 2 ay sonra ameliyat olacağım bunu karşılayacak mı babamınki gibi ya da üniversiteninki gibi.
şuan sigortam kimin üstünde onu bile bilmiyorum.
teşekkürler.
babam emekli sandığı emekli. ben itü'de okuyorum.
şu an part time sigorta yapan mgs güvenlik şirketine işe girmek istiyorum ama borcum çıkar mı çalışmadığım saatler için?
öğrenci belgesi falan götürürsem borç silinir mi?
ayrıca 2 ay sonra ameliyat olacağım bunu karşılayacak mı babamınki gibi ya da üniversiteninki gibi.
şuan sigortam kimin üstünde onu bile bilmiyorum.
teşekkürler.
0
çıkar. 16 gün yatırırlar büyük ihtimalle sigortanı, kalan 14 günü en yüksek miktardan hesaplarlar. öğrenci belgesi borcu silmez, anca gelir testi yaptırıp 14 günü daha düşük miktardan hesaplatabilirsin gelirine göre. işi bırakınca öğrenci belgenle yeniden tam sigortalı olursun ama eski borç olduğu için sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanamazsın borcu ödemeden. borç en yüksek miktardan çıktıktan sonra da gidip gelir testiyle o eski borcu yeniden hesaplatabilirsin.
0
yollarbenibekler
not: öldükten sonra yine varolacaklarına (cennet-cehennem, reenkarnasyon vs.) inananlar için sorun yok, siz dağılabilirsiniz.soru, ne olacağını bilmeyenlere ya da şüphe edenlere.evren'in big bang ile yaratıldığı genel bir görüş (çoklu evren, sicim teorisi ve süpersimetri konseptini gözardı edersek)ş
not: öldükten sonra yine varolacaklarına (cennet-cehennem, reenkarnasyon vs.) inananlar için sorun yok, siz dağılabilirsiniz.
soru, ne olacağını bilmeyenlere ya da şüphe edenlere.
evren'in big bang ile yaratıldığı genel bir görüş (çoklu evren, sicim teorisi ve süpersimetri konseptini gözardı edersek)
şu an varolduğumuz ve yaşadığımız (en azından öyle varsayıyoruz) için, bunca olasılık içinde varolmak demek ki olası imiş, var olmuşuz.
bu ihtimale 1 diyelim.
sonsuz zamanda, sonsuz kere olasılık içinden, bu 1 dediğimiz olasılık gerçekleşmiş ve varolmuşuz.
atıyorum evrendeki tüm olasılıklar 10 üzeri 200 diyelim (çok fena salladım) ve bu oldu. yani 100000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000'da 1 ihtimal gerçekleşti ve biz var olduk.
biz öldükten sonra her şey sıfırlanacağına göre (bilinç, mekan ve dolayısıyla zaman) (yani zamanı ölçmek için bilinçli olmak gerek), sıfır zamanda sonsuz olasılık tekrarlanacak.
ta ki bu 1 dediğimiz, var olma olasılığı gerçekleşene kadar (çünkü var olmadıkça zaman sonsuz hıza ulaşacak, ölçemediğimiz için)
o halde, bilincimizi kazandığımız an ile öldüğümüz an arası göz açıp kapayıncaya kadar geçmez mi?
not: doğacağımız ya da varolacağımız an aynı kişi olmayabiliriz, aynı varlık bile olmayabiliriz. belki başka bir evrende başka bir olasılık olacağız. aslında biz bir olasılığın gerçekleşmiş hali değiliz de neyiz?
ya da sürekli aynı olasılık gerçekleşebilir ve biz sonsuza kadar bu hayatı baştan sonra tekrar tekrar yaşıyor da olabiliriz (farkında olmadan aynı yolda sonsuz kez yürüdük belki de).
varsa yanlış yaptığım, yanlış düşündüğüm bir yer, buyursun.
soru, ne olacağını bilmeyenlere ya da şüphe edenlere.
evren'in big bang ile yaratıldığı genel bir görüş (çoklu evren, sicim teorisi ve süpersimetri konseptini gözardı edersek)
şu an varolduğumuz ve yaşadığımız (en azından öyle varsayıyoruz) için, bunca olasılık içinde varolmak demek ki olası imiş, var olmuşuz.
bu ihtimale 1 diyelim.
sonsuz zamanda, sonsuz kere olasılık içinden, bu 1 dediğimiz olasılık gerçekleşmiş ve varolmuşuz.
atıyorum evrendeki tüm olasılıklar 10 üzeri 200 diyelim (çok fena salladım) ve bu oldu. yani 100000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000'da 1 ihtimal gerçekleşti ve biz var olduk.
biz öldükten sonra her şey sıfırlanacağına göre (bilinç, mekan ve dolayısıyla zaman) (yani zamanı ölçmek için bilinçli olmak gerek), sıfır zamanda sonsuz olasılık tekrarlanacak.
ta ki bu 1 dediğimiz, var olma olasılığı gerçekleşene kadar (çünkü var olmadıkça zaman sonsuz hıza ulaşacak, ölçemediğimiz için)
o halde, bilincimizi kazandığımız an ile öldüğümüz an arası göz açıp kapayıncaya kadar geçmez mi?
not: doğacağımız ya da varolacağımız an aynı kişi olmayabiliriz, aynı varlık bile olmayabiliriz. belki başka bir evrende başka bir olasılık olacağız. aslında biz bir olasılığın gerçekleşmiş hali değiliz de neyiz?
ya da sürekli aynı olasılık gerçekleşebilir ve biz sonsuza kadar bu hayatı baştan sonra tekrar tekrar yaşıyor da olabiliriz (farkında olmadan aynı yolda sonsuz kez yürüdük belki de).
varsa yanlış yaptığım, yanlış düşündüğüm bir yer, buyursun.
0
ölü için göz açıp kapayıncaya kadar.
yani öldükten sonra tekrar uyanacağın zaman arasında bir boşluk olmayacak diyorum. yok olmayacağız. çünkü var olma olasılığımız var (çünkü varız) ve sonsuzda 1 olasılık gerçekleşene kadar zamanı ölçecek bilincimiz olmadığı için tekrar bir gerçekliğe gözlerimizi açacağız.
yani öldükten sonra tekrar uyanacağın zaman arasında bir boşluk olmayacak diyorum. yok olmayacağız. çünkü var olma olasılığımız var (çünkü varız) ve sonsuzda 1 olasılık gerçekleşene kadar zamanı ölçecek bilincimiz olmadığı için tekrar bir gerçekliğe gözlerimizi açacağız.
0
zamanı ölçecek bir bilinç olmadığı gibi yeniden uyandığını anlayan bir bilinç de olmayacak. bu denklemde öldükten sonraki zamanı etkisiz sayıyorsak önceki bilinci de saymamız lazım. bu mantıkta, o zamanı ölçemeyecek biri için "göz açıp kapayıncaya kadar geçti" demek gereksiz oluyor çünkü o göz bir kere kapanınca her şey sıfırlanıyor. hafızasını kaybetmiş birine "sen geçen sene saçını yeşile boyatmıştın" demek gibi bir şey, bir anlamı yok o kişi için çünkü hatırlamıyor, bir nevi bilinçsiz o zaman için.
tek bilincin bir daha herhangi bir şekilde "canlanma" ihtimali de pek mümkün değil bence, bilinç dediğimiz şeyin o bedene özgü olduğunu düşünüyorum. bedenin dna'sından tut oluşumunu sağlayan her bir parçanın bilincin varyasyonlaşmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum, yani ben ölünce benim bilincim de ölücek. başka biri ya da bir şey hayata geldiğinde onun ayrı bir bilinci olucaktır. allahın sayıyla bilinç yaratıcak kadar cimri olduğuna da inanmıyorum zaten......
tek bilincin bir daha herhangi bir şekilde "canlanma" ihtimali de pek mümkün değil bence, bilinç dediğimiz şeyin o bedene özgü olduğunu düşünüyorum. bedenin dna'sından tut oluşumunu sağlayan her bir parçanın bilincin varyasyonlaşmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum, yani ben ölünce benim bilincim de ölücek. başka biri ya da bir şey hayata geldiğinde onun ayrı bir bilinci olucaktır. allahın sayıyla bilinç yaratıcak kadar cimri olduğuna da inanmıyorum zaten......
0
ee reenkarnasyondan ne farkı var bunun (~ha sen onlara inananları yermiyormuşsun zaten tamam) :{ bana uyar, sorun yok da evrenin de bir ömrü varsa ne olacak bu durumda?
0
@baba jo
zaten aynı bilinçle uyanacağımızı söylemiyorum. fakat bilinçli olmak da bir olasılık değil midir? ve bu olasılık gerçekleşmiş midir (şu an varsak ve konuşuyorsak)?
allah'a inanıyorsan zaten senin için sıkıntı yok.
@neseranni
evrenin de bir varolma olasılığı var. ve bizim varolabileceğimiz bir evrenin varolma olasılığı da var, böylelikle on üzeri 200 olan olasılık on üzeri 200 faktöriyel on üzeri 200 gibi bir sonuç çıkıyor; bize göre bu çok gibi, fakat zaman içinde oluşacak olasılıkları ölçemeyeceğimiz için, biz bilinçlenene kadar milyonlarca evrenin var olup yok olması bizi ilgilendirmiyor olacak :)
zaten aynı bilinçle uyanacağımızı söylemiyorum. fakat bilinçli olmak da bir olasılık değil midir? ve bu olasılık gerçekleşmiş midir (şu an varsak ve konuşuyorsak)?
allah'a inanıyorsan zaten senin için sıkıntı yok.
@neseranni
evrenin de bir varolma olasılığı var. ve bizim varolabileceğimiz bir evrenin varolma olasılığı da var, böylelikle on üzeri 200 olan olasılık on üzeri 200 faktöriyel on üzeri 200 gibi bir sonuç çıkıyor; bize göre bu çok gibi, fakat zaman içinde oluşacak olasılıkları ölçemeyeceğimiz için, biz bilinçlenene kadar milyonlarca evrenin var olup yok olması bizi ilgilendirmiyor olacak :)
0
eğer aynı bilinci taşımıyorsak, aynı dnaları taşımıyorsak ki aynı dnaları taşıyacaksak da aynı geçmiş atalara sahip olmamız gerekiyorsa -yani genlerimi alacağım ana babamın da aynı kişiler olması gerekiyorsa-; tekrar varolanın bizimle ortak ne yanı olacak ki? yani bilmemkaç zaman sonrasında tekrar varolma olasılığına sahip olan kişi ile bizi aynı kılan ne olacak? ben bu yaşamımdaki anılara sahip olmadan doğan yine aynı esmer oğlan mı olacağım? senin dediğine göre bütün bu evrenin replay edilmesi gerekmiyor mu?
0
yok olmayacaksın. tek fark bu. var olmak ve yok olmak.
çünkü bu olasılıklar içinde bir kere var oldun, tekrar var olacaksın. belki replay olacak, şimdiye kadar yaptığın her şey aynı olacak, yine bu duyuruya yazı yazacaksın kim bilir; belki de bambaşka bir yaşam formu olacaksın, başka bir evrende, başka fizik kuralları, başka zaman dilimlerinde yaşayacaksın. fakat var olacaksın.
çünkü bu olasılıklar içinde bir kere var oldun, tekrar var olacaksın. belki replay olacak, şimdiye kadar yaptığın her şey aynı olacak, yine bu duyuruya yazı yazacaksın kim bilir; belki de bambaşka bir yaşam formu olacaksın, başka bir evrende, başka fizik kuralları, başka zaman dilimlerinde yaşayacaksın. fakat var olacaksın.
0
soruda sorduğun her olasılık tekrar tekrar hatta sonsuz kere gerçekleşebilir veya hiç gerçekleşmeyedebilir. sonsuzda 1 olasılık sonsuz zamanda kesin gerçekleşecek diye bir kural yok, olabilir de ama olmayadabilir.
0
@camino real dünyada yazabileceğin en büyük sayıda bile 1 ihtimal varsa, sonsuz zamanda o ihtimal mutlaka gerçekleşmez mi? bizim varlığımız da o ihtimal olduğuna göre, demek ki sonsuzlukta varolma ihtimali her zaman vardır, bu sonucu çıkaramaz mıyız?
0
enkolaykullaniciadi
Hiç başarılı bir koalisyon hükümeti oldu mu şimdiye kadar? Başkanlık sistemi olmasa bile 2 turlu seçim sistemi en ideali değil mi?
Hiç başarılı bir koalisyon hükümeti oldu mu şimdiye kadar?
Başkanlık sistemi olmasa bile 2 turlu seçim sistemi en ideali değil mi?
Başkanlık sistemi olmasa bile 2 turlu seçim sistemi en ideali değil mi?
0
cevap:
estonya, finlandiya, izlanda, norveç, isviçre vs. vs. gibi bir sürü ülke hala koalisyon ile yönetiliyor.
estonya, finlandiya, izlanda, norveç, isviçre vs. vs. gibi bir sürü ülke hala koalisyon ile yönetiliyor.
0
Partiler arasında ucurum ve husumet olmasa, siyasiler her boka karismayip burokratlari biraz rahat biraksa koalisyonlar başarılı olur aslında. Ama turkiyede başarılı olamıyor bu yuzden ve bunların degismesi zor.
Koalisyon olmasın diye birinci partiye yapilacak tüm ayrimlar da diktatörlüğe yol açıyor bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde
Koalisyon olmasın diye birinci partiye yapilacak tüm ayrimlar da diktatörlüğe yol açıyor bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde
0
Türkiye gibi demokrasi kültürü gelişmemiş ve hükümetin çok güçlü olduğu ülkelerde koalisyon olmaması daha kötü bence.
0
iskandinav ulkeleri ile bizdeki cirkef, fitneci, koltuk delisi tipik ortadogu demokrasileri ile bir tutmak guzel bir kafaymis. tayyipten nefret ediyorum; ama bu ulke icin koalisyon demek kaos demek. gerci tek parti de 12 yilda diktaya donuyor. en makulu her donem tek iktidar.
0
koalisyon kötü bir yönetim şekli değil. hesap verilmeyen, kadrolaşma ve rant kapma yarışının olduğu Türkiye'de kötü sonuçlanıyor.
0
fitneci, koltuk delisi insanların iktidar ile daha iyi bir demokrasiye inanmasının iktidara bağlı olmasını düşünmek de güzel bir kafa.
her dönem tek iktidara mahkum olacaksak, bırakalım krallık gelsin; nasıl olsa herkesin istediği de bu değil mi? onlar da rahatlasın biz de rahatlayalım.
hiçbir özgürlük yan gelip yatılarak, zevk ve sefa içinde gelmez. kaostan düzen doğar.
ordo ab chao.
her dönem tek iktidara mahkum olacaksak, bırakalım krallık gelsin; nasıl olsa herkesin istediği de bu değil mi? onlar da rahatlasın biz de rahatlayalım.
hiçbir özgürlük yan gelip yatılarak, zevk ve sefa içinde gelmez. kaostan düzen doğar.
ordo ab chao.
0
eger konu ülkenin menfaatineyse her siyasi görüs asagi yukari cogu konuda birlik olabilir.
ama bizde siyaset su bu ülke icin degil, kisisel menfaat icin. bu yüzden de hepsi ayri görüste. ve bu yüzden koalisyona öyle bakiyorsun. ama koalisyondan bu olmak zorunda degil.
ama bizde siyaset su bu ülke icin degil, kisisel menfaat icin. bu yüzden de hepsi ayri görüste. ve bu yüzden koalisyona öyle bakiyorsun. ama koalisyondan bu olmak zorunda degil.
0
koalisyon kötü bir yönetim şekli değil. 13 yıl boyunca her gün birileri tv'ye çıkıp istikrar diye konuşunca elbette bir algı yönetimi oluşuyor, ister istemez koalisyona karşı önyargıyla bakılıyor.
en basitinde şu twitter adresine bir göz gezdirin:
twitter.com
öneriler sırf muhalefetten geldiği için reddediliyor. sayfalar dolusu örnek var. chp/mhp/hdp grup önerisi kabul edilmedi diye. haberlerde de görmüşsünüzdür, akp tarafından önerilen yasaya chp destek verip oylamada el kaldırınca akp tarafı bu sefer kendi önerilerini reddediyor. o kadar sorgulamadan uzaklar ki, önerilen yasaya bile bakmamışlar. ben buna demokrasi demem.
koalisyonun da kötüye kullanılıp sistemin tıkanma şansı var. bunlar hep ülkenin demokrasi kültürü ile bağlantılı.
en basitinde şu twitter adresine bir göz gezdirin:
twitter.com
öneriler sırf muhalefetten geldiği için reddediliyor. sayfalar dolusu örnek var. chp/mhp/hdp grup önerisi kabul edilmedi diye. haberlerde de görmüşsünüzdür, akp tarafından önerilen yasaya chp destek verip oylamada el kaldırınca akp tarafı bu sefer kendi önerilerini reddediyor. o kadar sorgulamadan uzaklar ki, önerilen yasaya bile bakmamışlar. ben buna demokrasi demem.
koalisyonun da kötüye kullanılıp sistemin tıkanma şansı var. bunlar hep ülkenin demokrasi kültürü ile bağlantılı.
0
Biraz ikinci elden bir bilgi ama Almanya, ikinci dünya savaşında beri koalisyonla yönetiliyormuş. Kendim kontrol etmedim ama benim bildiğim de hep koalisyondu.
0
akp gibi ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, nefret aşılayan bir iktidar olmasındansa "kötü" koalisyonu tercih ederim; en azından daha çok insan kendini temsil eden birilerinin iktidarda olduğunu bilecektir. chp ve mhp koalisyonu kendi içinde çatışacak bir koalisyon olmayacaktır, en azından akp'nin izlerini kazıyana kadar ki bu da 3-4 seneden önce olmaz. hdp'nin dışarıdan vereceği destek hem kendilerinin "türkiye partisi" olma hedeflerini gerçekleştirmelerini sağlayacaktır hem de ülke yönetmekte söz hakkını bulmuş olacaktır.
0
Hayir, tabii ki degil. Basarili koalisyon hukumetleri cok oldu. 2 turlu secim sistemi de cok sacma bir sistem.
Medyadan her duydugunuza itibar etmeyiniz.
Medyadan her duydugunuza itibar etmeyiniz.
0
rte "abd'de de başkanlık var" deyince kızanlar, höykürenler "abd'yle biz bir miyiz" diyenler şimdi "avrupa'da da koalisyon var" diyor. madem o kadar her ülkenin kendi şartlarını göz önünde bulunduran adamlarsınız, koalisyonun tr için siki tutmaktan başka bir anlama gelmediğini de görmeniz lazım. almanya'da, finlandiya'da falan koalisyonun işlemesiyle tr'nin ne ilgisi var? geçmişte buradaki koalisyonlar döneminde millet bok içinde yüzerken de avrupa'da çok başarılı koalisyonlar vardı.
0
rgnzn
arkadaşlar kardeşim istanbuldan yeni mezun oldu. kimya müh, kurumsal bi şirkete girmek için ingilizcesi yetersiz. 20 bin tl bütçe var a) yurt içinde özel ders falan filan b) yurt içinde özel ders+1 ay londrac) londra'da kurs 3 ay hangisi daha efektif?
arkadaşlar kardeşim istanbuldan yeni mezun oldu. kimya müh, kurumsal bi şirkete girmek için ingilizcesi yetersiz. 20 bin tl bütçe var
a) yurt içinde özel ders falan filan
b) yurt içinde özel ders+1 ay londra
c) londra'da kurs 3 ay
hangisi daha efektif?
a) yurt içinde özel ders falan filan
b) yurt içinde özel ders+1 ay londra
c) londra'da kurs 3 ay
hangisi daha efektif?
0
Şirket sınavları gramer üzerinden oluyor. Sertifika için de gramer gerekir. Londrada yıllarca yaşasa bile işin gramer kısmını öğrenemez. Ama speaking de yurt içinde olamayacağı kadar gelişir haliyle. Eğer çalışkan bir tipse birinci secenek uygundur. Speaking kısmı için bir sürü grup var istanbul içinde. 20bin lira az para değil o paraya mühendisler şirket kurup paraya para demiyor.
0
şirket için gramer seviyesi lazımsa ve c'deki kursta gramer öğretilecekse kesinlikle c. şirket konuşma üzerinden mülakat yapıcaksa her türlü c. bir dili konuşulduğu yerde öğrenmek kadar kolay ve kalıcı bir şey yok.
0
Yurtdışına gitmeye kesin karar verirse, -şu anki döviz durumunu da düşünerek- daha uygun bir yere gitmesini önerebilirim. Manchester ve Liverpool olabilir, ancak aksana uyum sağlayabilir mi ona kendisi karar verecek elbette. Gramer, okuma, yazma gibi akademik unsurları geliştirmek istiyorsa da Oxford veya Cambridge gibi yerlerdeki dil kursları uygun olabilir.
Dili çok çok kötü, pre-intermediate seviyesindeyse mutlaka burada kurs alıp orada üzerine cila çeksin derim ama. Yoksa çok zorlanır.
Dili çok çok kötü, pre-intermediate seviyesindeyse mutlaka burada kurs alıp orada üzerine cila çeksin derim ama. Yoksa çok zorlanır.
0
turkish tekila
var mıdır?
var mıdır?
0
teknomarketlerde ve d&r'larda arayıp bulamamıştım. sokakta birinin elinde görürsen incele. bana denk gelirsen kurcalayabilirsin mesela.
0
İstanbul bilişim satıyor ama mağazasında var mı bilmiyorum, çağlayan'da mağazaları ara sor söylerler.
0
in pyjamas
telefon en son sistem güncelleştirmelerini aldığından beri ses kalitesi çok düştü. konuştuğum insanlar benim sesmi alamadıklarını söylüyorlar sürekli olarak. ben de aynı şekilde onların sesini almak için kendimi kasıyorum resmen. aynı sorunu yaşayan, çözüm bulan veya bilen var mı? telefonu alalı az
telefon en son sistem güncelleştirmelerini aldığından beri ses kalitesi çok düştü. konuştuğum insanlar benim sesmi alamadıklarını söylüyorlar sürekli olarak. ben de aynı şekilde onların sesini almak için kendimi kasıyorum resmen.
aynı sorunu yaşayan, çözüm bulan veya bilen var mı?
telefonu alalı az bi süre oldu, olmazsa değişim mi talep edeyim satın aldığım yerden?
aynı sorunu yaşayan, çözüm bulan veya bilen var mı?
telefonu alalı az bi süre oldu, olmazsa değişim mi talep edeyim satın aldığım yerden?
0
aynı sorun bende de var, alttaki ızgara kopmuştu onu yapıştırdım ondan oluyor herhalde diyordum ben de :D çözüm olarak kulaklıkla idare ediyorum çünkü her zaman aynı şiddette bozuk gelmiyor sanırım, herkes şikayetçi değil. benimki distribütör garantili değil sen bi gidip sor bakalım servise ne diyecekler, emsal teşkil et :P
0
dessy
Tivibu'm var. Halk Tv falan yok. Şimdi baştan sona kanallara baktım ama hiçbirinde seçimle ilgili tartışmalar falan yok. Seçim yasağından mı öyle acaba? Hangi kanalda bilgileri takip etmeliyiz?
Tivibu'm var. Halk Tv falan yok. Şimdi baştan sona kanallara baktım ama hiçbirinde seçimle ilgili tartışmalar falan yok. Seçim yasağından mı öyle acaba? Hangi kanalda bilgileri takip etmeliyiz?
0
genelde akşam 6'dan sonra başlıyor programlar. ben çalışmasam kanal d izlerdim sanırım.
0
emin çapa faktöründen ötürü cnn'den takip edicem ben abdülkadir selvi'ye dayanabildiğim kadar.
0
m murphy
Bana mı öyle geliyor yoksa futbol veya futbolcular değişiyor mu?Tamam Türkiye'de futbol bitmiş durumda. Zaten izlemiyorum. Arada Premier Lig'e bakayım diyorum ama her ne kadar zevkli bir oyun olsa bile on dakika izleyip geçiyorum, eğlenemiyorum. Bu gece şampiyonlar ligi finalini izlerken fark ettim.
Bana mı öyle geliyor yoksa futbol veya futbolcular değişiyor mu?
Tamam Türkiye'de futbol bitmiş durumda. Zaten izlemiyorum. Arada Premier Lig'e bakayım diyorum ama her ne kadar zevkli bir oyun olsa bile on dakika izleyip geçiyorum, eğlenemiyorum.
Bu gece şampiyonlar ligi finalini izlerken fark ettim. Benim futboldan zevk aldığım dönemin adamları(Pirlo, Buffon) sahada olunca nedense heyecanlandım ve çoook uzun bir zaman sonra ilk kez atılan bir gole sevindim.
Sahaya baktığımda ruhsuz ya da hırstan kör olmuş makinaları izliyor hissine kapılıyorum. 98 Fransa Milli Takım kadrosu hala ezberimde. Zidane gibi, sadece futbolu ya da adamlığıyla değil, sahada bulunmasıyla ve duruşuyla beni heyecanlandıran bir oyuncu daha göremedim.
Scholes, Kahn, Berkamp gibi adamları da yazarım Zidane'ın yanına. Artık bu tarz futbolcular yok mu yoksa bana mı öyle geliyor?
Siz ne düşünüyorsunuz?
Tamam Türkiye'de futbol bitmiş durumda. Zaten izlemiyorum. Arada Premier Lig'e bakayım diyorum ama her ne kadar zevkli bir oyun olsa bile on dakika izleyip geçiyorum, eğlenemiyorum.
Bu gece şampiyonlar ligi finalini izlerken fark ettim. Benim futboldan zevk aldığım dönemin adamları(Pirlo, Buffon) sahada olunca nedense heyecanlandım ve çoook uzun bir zaman sonra ilk kez atılan bir gole sevindim.
Sahaya baktığımda ruhsuz ya da hırstan kör olmuş makinaları izliyor hissine kapılıyorum. 98 Fransa Milli Takım kadrosu hala ezberimde. Zidane gibi, sadece futbolu ya da adamlığıyla değil, sahada bulunmasıyla ve duruşuyla beni heyecanlandıran bir oyuncu daha göremedim.
Scholes, Kahn, Berkamp gibi adamları da yazarım Zidane'ın yanına. Artık bu tarz futbolcular yok mu yoksa bana mı öyle geliyor?
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
çocukluğuna duyduğun özlem olabilir.
playstation 1 oynasan belki acayip mutlu olursun...
playstation 1 oynasan belki acayip mutlu olursun...
0
Kendini yere bırakırken topu elle tutmayı akıl eden ilk şerefsiz ve ona sarıyı çakmayan o hakem, el birliğiyle bitirdiler o sporu.
0
Ben Maradona'dan sonra futboldan zevk alamadım fazla. Belki biraz Ronaldo (R9) ile.
0
futbol da futbolcular da değişiyor, kısmen haklısın; bir futbolsever olarak aynı yalnızlık hissini ve burukluğu paylaşıyorum ama biraz da fazla romantik davrandığımızı düşünüyorum. yani hem haklıyız hem haksızız.
zidane, scholes, bergkamp falan bunlar zaten çok çok özel adamlar. bunların habire gelmesi garip olurdu. ayrıca bu akşam sahada xavi, iniesta, pirlo, buffon gibi adamlar vardı. ha hepsi kariyerinin sonuna geldi ama olsun, bu adamlar o futbolu çok sevdiğimiz eski dönemin adamları sayılmaz bence. ayrıca şu beğenmediğimiz, apaçi dediğimiz neymar bile iyi çocuk lan. o saçlarını falan ben de hiç sevmiyorum ama hakkında iyi kötü biliyorum bi' şeyler, hani "idol" bellenebilecek bir futbolcu olabilir 30'una geldiğinde.
çok büyük futbolcu olmak için hayvan gibi mental güce ihtiyaç var. yoksa hepimiz mahallede efsanevi top oynuyorduk. neden bir pirlo olamadık? çünkü biz üçüncü ligde oynasak götümüz kalkardı, çalışmayı bırakırdık. bıraktık. şu gün "nerede eski oyuncular" dedirten dünya yıldızları, o özlediğimiz oyuncular kadar iyi aslında mental açıdan. ha iyi aile babası değildir, karaktersizdir, göttür falan o ayrı mevzu ama o seviyede top oynayan adamlar aptal olmaz yani. aptal bir adam sırf kas gücüyle, futbol kabiliyetiyle juventus'ta barça'da oynayamaz.
bununla birlikte, işin renginin "solduğuna" inanıyorum. tamam neymar da büyük topçudur, severim sayarım eyvallah ama daha ruhsuz görünüyor futbol artık gözüme. eskiden şampiyonlar ligi finalinin anlamı %70 kazanmak, %30 prestij idiyse bugün %50-50, belki %30-70. futbol endüstriyelleşecek tabii ona lafımız yok ama çok fazla endüstriyelleşti sanki pezevenk. komple eğlence sektörü haline geldi resmen. rengi, tutkusu kalmadı pek. yine de futbol her zaman keyifli kalacaktır, finaller her zaman heyecanlandıracaktır. belki bir zidane veya pirlo gelmez ama olsun moral bozmaya gerek yok, öyle adamlar arada sırada çıkıyor zaten. yine çıkarlar bi' yerlerden :)
zidane, scholes, bergkamp falan bunlar zaten çok çok özel adamlar. bunların habire gelmesi garip olurdu. ayrıca bu akşam sahada xavi, iniesta, pirlo, buffon gibi adamlar vardı. ha hepsi kariyerinin sonuna geldi ama olsun, bu adamlar o futbolu çok sevdiğimiz eski dönemin adamları sayılmaz bence. ayrıca şu beğenmediğimiz, apaçi dediğimiz neymar bile iyi çocuk lan. o saçlarını falan ben de hiç sevmiyorum ama hakkında iyi kötü biliyorum bi' şeyler, hani "idol" bellenebilecek bir futbolcu olabilir 30'una geldiğinde.
çok büyük futbolcu olmak için hayvan gibi mental güce ihtiyaç var. yoksa hepimiz mahallede efsanevi top oynuyorduk. neden bir pirlo olamadık? çünkü biz üçüncü ligde oynasak götümüz kalkardı, çalışmayı bırakırdık. bıraktık. şu gün "nerede eski oyuncular" dedirten dünya yıldızları, o özlediğimiz oyuncular kadar iyi aslında mental açıdan. ha iyi aile babası değildir, karaktersizdir, göttür falan o ayrı mevzu ama o seviyede top oynayan adamlar aptal olmaz yani. aptal bir adam sırf kas gücüyle, futbol kabiliyetiyle juventus'ta barça'da oynayamaz.
bununla birlikte, işin renginin "solduğuna" inanıyorum. tamam neymar da büyük topçudur, severim sayarım eyvallah ama daha ruhsuz görünüyor futbol artık gözüme. eskiden şampiyonlar ligi finalinin anlamı %70 kazanmak, %30 prestij idiyse bugün %50-50, belki %30-70. futbol endüstriyelleşecek tabii ona lafımız yok ama çok fazla endüstriyelleşti sanki pezevenk. komple eğlence sektörü haline geldi resmen. rengi, tutkusu kalmadı pek. yine de futbol her zaman keyifli kalacaktır, finaller her zaman heyecanlandıracaktır. belki bir zidane veya pirlo gelmez ama olsun moral bozmaya gerek yok, öyle adamlar arada sırada çıkıyor zaten. yine çıkarlar bi' yerlerden :)
0
klasik nostaljik özlem sendromu. senin futbolu sevme dönemine o kısım denk geldiği için öyle düşünüyorsun, senden 20 sene önceki adam için de zidane'a o paraları vermek futbolun kalbine çakılmış bir kazık.
ne değişmiyor ki futbol aynı kalsın, bu kadar kapalı olmayalım değişime, her dönemin kendine has zevkleri var onların tadına varmaya bakalım.
ne değişmiyor ki futbol aynı kalsın, bu kadar kapalı olmayalım değişime, her dönemin kendine has zevkleri var onların tadına varmaya bakalım.
0
bence bu işin çocukluğa duyulan özlem ile ya da yaş almayla çok alakası yok. 70 yaşında babam da bundan on yıl öncesine kadar oldukça zevk alıyordu futboldan ama şimdi almıyor. o da 60 yaşına kadar seviyordu ama şimdi benim gibi sallamıyor.
@kargn haklı bence. kazanmak için her yol mubahtır felsefesini soktular futbola. seviyesini düşürdüler. pis ilüminati.
@kargn haklı bence. kazanmak için her yol mubahtır felsefesini soktular futbola. seviyesini düşürdüler. pis ilüminati.
0
Kesinlikle Futbolun Endüstriyelleşmesidir sebep.Futbolcular değişmiyor aslında zidane'nin de Messi'nin de ,Maradona'nın da Pele'ninde,C.ronaldo'nun da hikayeleri benzer,aynı hırs, aynı hayal, aynı mentalite,değişen yöneticilerin kafa yapısı oldu herşeyi paraya bağladılar.Örneğin Lig maçlarının Trt'de verildiği yılları hatırlayalım, kim madida'yı, Osvaldo natarllo'yu, Stumpf'u, kaleci Hayrettin'i, metin-ali-feyyaz'ı vb. hatırlamaz. o dönemlerin kadrolarını hepimiz ezbere biliriz. şimdi sor beşiktaşın 3 yıl önce kadrosunu bilmeyiz. çünkü biz futbolu özetlerden izlmeye alıştık ne yazık ki;belki de bu yüzden dediğin gibi 10-15 dk sonra sıkılıyoruz..
0
baba jo
gün geçmiyor ki bir hdp sorusu daha sorulmasın sayın seyirciler...hdp'nin meclise girmesinin pratikte pkk'ya katkısı ne olacaktır? olay "bebek katilleri mecliste" duygusallığından öte, düşük milletvekili sayısına sahip bir partinin pkk için ne gibi bir avantajı olabilir? bakın dikkat, pkk için diyor
gün geçmiyor ki bir hdp sorusu daha sorulmasın sayın seyirciler...
hdp'nin meclise girmesinin pratikte pkk'ya katkısı ne olacaktır? olay "bebek katilleri mecliste" duygusallığından öte, düşük milletvekili sayısına sahip bir partinin pkk için ne gibi bir avantajı olabilir? bakın dikkat, pkk için diyorum; yani "terör" açısından diyorum. hdp mecliste diye pkk'nın silah bulma şansının artması, hdp mecliste diye pkk'nın lojistik olarak elinin güçlenmesi gibi şeyler.
yani diyorum ki, hdp meclise girerse bu olay pkk'nın daha fazla insan öldürmesine direkt katkı sağlar mı? öyle değilse, hdp'nin mecliste olmasının zararları nelerdir?
not: bu yazı hdp=pkk gözünden bakan insanlar için yazılmıştır. kendi düşüncem hdp'nin pkk'dan farklı bir şekilde bu işi çözmek niyetinde olduğu ancak verecekleri ödünlerin ne boyutta olduğunu bilemiyorum.
hdp'nin meclise girmesinin pratikte pkk'ya katkısı ne olacaktır? olay "bebek katilleri mecliste" duygusallığından öte, düşük milletvekili sayısına sahip bir partinin pkk için ne gibi bir avantajı olabilir? bakın dikkat, pkk için diyorum; yani "terör" açısından diyorum. hdp mecliste diye pkk'nın silah bulma şansının artması, hdp mecliste diye pkk'nın lojistik olarak elinin güçlenmesi gibi şeyler.
yani diyorum ki, hdp meclise girerse bu olay pkk'nın daha fazla insan öldürmesine direkt katkı sağlar mı? öyle değilse, hdp'nin mecliste olmasının zararları nelerdir?
not: bu yazı hdp=pkk gözünden bakan insanlar için yazılmıştır. kendi düşüncem hdp'nin pkk'dan farklı bir şekilde bu işi çözmek niyetinde olduğu ancak verecekleri ödünlerin ne boyutta olduğunu bilemiyorum.
0
"hdp meclise girerse bu olay pkk'nın daha fazla insan öldürmesine direkt katkı sağlar mı?"
hdp su anda zaten mecliste?
hdp mecliste oldukca hem kurtler yasal yollardan haklarini arayabilecek, mecliste temsil edilecekler hem de akp'yi frenlemek icin muhalefet daha guclu olacak.
hdp su anda zaten mecliste?
hdp mecliste oldukca hem kurtler yasal yollardan haklarini arayabilecek, mecliste temsil edilecekler hem de akp'yi frenlemek icin muhalefet daha guclu olacak.
0
devletin parasıyla devletin askeri vuracaklar. daha ne olsun? evimize girip bizi şaapmadıkları kaldı zaten. sende hala mır mır mırla. farklı falan diye. TERÖRİST bunlar. hala farkedemediysen.
0
games of thrones izliyosunuz. bak kimlerle kimler barisiyor. barisin olm baska yolu yok.
0
cetoxim, ben de diyorum ki nasıl olacak o, hdp'li vekiller kendi adlarına silah alıp pkk'ya mı verecekler? bunun pratikte nasıl işleyebileceğini soruyorum, mantıklı "şöyle şöyle yapabilirler" şeklinde bir cevap arıyorum, ezbere konuşmaları ben de yapabiliyorum. gerçekten merak ettiğim için soruyorum ayrıca, kararsızım ve mantıklı cevaplar oyumu etkileyebilir.
0
hdp = pkk şeklinde bakmayan biriyim.
oyumu bu seferlik içimde şüpheler olmasına rağmen hdp'ye vereceğim.(daha önce zorla/küfrede küfrede chp)
hdp'nin meclise girmesi kürt sorununun çözümünü daha etkin bir şekilde aramalarını sürdürecek. en basitinden çözüm süreci başladığından bu yana ne kadar şehit verildi? aksi durumda pkk ile silahlı mücadelenin 30-40 yıldır verdiği maddi manevi zarar yetmezmiş gibi daha fazla da sürebilir. bu yüzden hdp'nin mecliste temsil edilmesi kürt insanının sorunlarının daha iyi analiz edilmesini ve çözülmesini de sağlayabilir. bu da insanların şiddete itilmesini azaltıp belki de zamanla sonlandıracak. bu yüzden hdp'ye verilecek stratejik oyların hdp'yi barajın üstüne çekmesi durumunda siyasetin eli daha da güçlenecek ve bu da pkk'nın kürt halkı üzerindeki etkisini zamanla kıracak (en azından umudum bu yönde).
daha önce verdiğim parti gidip ülkücü camiadan,akp'den ve cemaatçilerden kadro sağladı,cumhurbaşkanı adayı çıkardı. içlerinde sarıgül gibi oyunun peşinde koşmayacak meymenette bir adamı besledi,büyüttü. ama bugünkü chp daha iyi. bugün chp'ye oy atsaydım geçmiştekine oranla daha bir umutla atardım. demek ki neymiş siyasi partiler de zamanla değişebiliyormuş.
dolayısıyla fanatizme düşmeden değişime bir şans tanımak için hdp'ye "içimde kuşkular olmasına rağmen" oy vereceğim.
oyumu bu seferlik içimde şüpheler olmasına rağmen hdp'ye vereceğim.(daha önce zorla/küfrede küfrede chp)
hdp'nin meclise girmesi kürt sorununun çözümünü daha etkin bir şekilde aramalarını sürdürecek. en basitinden çözüm süreci başladığından bu yana ne kadar şehit verildi? aksi durumda pkk ile silahlı mücadelenin 30-40 yıldır verdiği maddi manevi zarar yetmezmiş gibi daha fazla da sürebilir. bu yüzden hdp'nin mecliste temsil edilmesi kürt insanının sorunlarının daha iyi analiz edilmesini ve çözülmesini de sağlayabilir. bu da insanların şiddete itilmesini azaltıp belki de zamanla sonlandıracak. bu yüzden hdp'ye verilecek stratejik oyların hdp'yi barajın üstüne çekmesi durumunda siyasetin eli daha da güçlenecek ve bu da pkk'nın kürt halkı üzerindeki etkisini zamanla kıracak (en azından umudum bu yönde).
daha önce verdiğim parti gidip ülkücü camiadan,akp'den ve cemaatçilerden kadro sağladı,cumhurbaşkanı adayı çıkardı. içlerinde sarıgül gibi oyunun peşinde koşmayacak meymenette bir adamı besledi,büyüttü. ama bugünkü chp daha iyi. bugün chp'ye oy atsaydım geçmiştekine oranla daha bir umutla atardım. demek ki neymiş siyasi partiler de zamanla değişebiliyormuş.
dolayısıyla fanatizme düşmeden değişime bir şans tanımak için hdp'ye "içimde kuşkular olmasına rağmen" oy vereceğim.
0
Ödün vermek çok geniş bir tanım, öncelikle onu tartışmak gerek. Ama buraya birazdan terörörö vandalları gelebileceği için onu yapmaya vaktimiz kalmayacaktır. Kimisi için Amed'de Kürtçe konuşulması bir ödündür, kimisi için federatif düzenin ilan edilmesi diyeyim. IŞİD'e karşı Kobane'ye silah koridoru açılması da kimilerine göre ödündü.
Organik bağlar çok kuvvetli olsa da HDP=PKK değil. HDP içerisinde liberal, İslamcı, hatta yerine göre Kuzey Irak yönetimine yakın kanatlar da mevcut. Sosyalist hareketlerin ucundan kıyısından işin içinde bulunması da (kusura bakmayın gençler, gerçek bu) hareketin hem sınıf temeline yaklaşmasını, hem de ulusal hareket olmanın getirdiği eksileri bir yerde nötrleyebilmesini sağlıyor. Buna rağmen, HDP sosyalist bir hareket değildir bana göre.
HDP'nin meclise girmesi, Kürt halkının Hizbullah, Hüda-Par Talabani, Barzani gibi konuşulması, anlaşılması fazla mümkün olmayan temsilcilerinden ziyade yoksul köylüleriyle, göç etmiş insanlarıyla doğrudan temasa geçilebilmesine imkan sağlar. HDP'nin temsilcileri bunlar çünkü, bazı eleştirdiğim isimleri bir kenara bırakacak olursak.
DTP kapatıldıktan sonra insanlara söz hakkı verilmediği için çatışmalar ve ölümler arttı. BDP ve sonrasında HDP sürecinde çatışmazlık sağlandı, tek tük yerel sorunlar haricinde Kürtler bir şekilde ölümlerin durmasını sağlamayı başardı. Diyadin'de son yaşananlar da buna bir örnek.
Sürekli Sırrı'nın "yarın kapınıza bir başçavuş gelir"le başlayan sözünü öne sürüyorlar da, adam yanlış bir şey dememiş orada. Gaf filan da yapmamış. "Bizi şehrinize alın yoksa vururuz haa" diye bir tehdit yok orada. Bizi linç etmeye kalkarsanız sözümüzü kesmiş olursunuz, partimiz kapatılır, bu insanların dağdan başka seçenekleri kalmaz diyor ki, sonuna kadar haklı.
Sonuç olarak: ülkeye hiçbir zararı yok be abi. Faydası var bilhassa.
Organik bağlar çok kuvvetli olsa da HDP=PKK değil. HDP içerisinde liberal, İslamcı, hatta yerine göre Kuzey Irak yönetimine yakın kanatlar da mevcut. Sosyalist hareketlerin ucundan kıyısından işin içinde bulunması da (kusura bakmayın gençler, gerçek bu) hareketin hem sınıf temeline yaklaşmasını, hem de ulusal hareket olmanın getirdiği eksileri bir yerde nötrleyebilmesini sağlıyor. Buna rağmen, HDP sosyalist bir hareket değildir bana göre.
HDP'nin meclise girmesi, Kürt halkının Hizbullah, Hüda-Par Talabani, Barzani gibi konuşulması, anlaşılması fazla mümkün olmayan temsilcilerinden ziyade yoksul köylüleriyle, göç etmiş insanlarıyla doğrudan temasa geçilebilmesine imkan sağlar. HDP'nin temsilcileri bunlar çünkü, bazı eleştirdiğim isimleri bir kenara bırakacak olursak.
DTP kapatıldıktan sonra insanlara söz hakkı verilmediği için çatışmalar ve ölümler arttı. BDP ve sonrasında HDP sürecinde çatışmazlık sağlandı, tek tük yerel sorunlar haricinde Kürtler bir şekilde ölümlerin durmasını sağlamayı başardı. Diyadin'de son yaşananlar da buna bir örnek.
Sürekli Sırrı'nın "yarın kapınıza bir başçavuş gelir"le başlayan sözünü öne sürüyorlar da, adam yanlış bir şey dememiş orada. Gaf filan da yapmamış. "Bizi şehrinize alın yoksa vururuz haa" diye bir tehdit yok orada. Bizi linç etmeye kalkarsanız sözümüzü kesmiş olursunuz, partimiz kapatılır, bu insanların dağdan başka seçenekleri kalmaz diyor ki, sonuna kadar haklı.
Sonuç olarak: ülkeye hiçbir zararı yok be abi. Faydası var bilhassa.
0
dali dili havali korna
mesela e chord basmak yerine neden e barre basıyoruz, geçişleri daha hızlı yapmak için mi?
mesela e chord basmak yerine neden e barre basıyoruz, geçişleri daha hızlı yapmak için mi?
0
e chord ne demek? e barre ne demek?
sorunu anlamadım ama sanki bilmen gereken şey voicing. chord voicing diye arat dünya kadar bilgi var. şöyle kısaca anlatayım. mesela mi sol si reb akorunu basacaksın. bunu bu sırada da basabilirsin, sol si reb mi diye de basabilirsin. hepsinin etkisi farklı olur. türkçe'de çevrim diye geçiyor.
sorunu anlamadım ama sanki bilmen gereken şey voicing. chord voicing diye arat dünya kadar bilgi var. şöyle kısaca anlatayım. mesela mi sol si reb akorunu basacaksın. bunu bu sırada da basabilirsin, sol si reb mi diye de basabilirsin. hepsinin etkisi farklı olur. türkçe'de çevrim diye geçiyor.
0
baba jo
dönüş tarihim belli değil, vize için göstermelik uçak rezervasyonu yapmak istiyorum ama beceremedim skyscanner vs. sitelerde. basitçe anlatıp yol göstericek birilerinden rica edicektim, yarın sabaha kadar yapmam lazım vize randevum yarın çünkü.
dönüş tarihim belli değil, vize için göstermelik uçak rezervasyonu yapmak istiyorum ama beceremedim skyscanner vs. sitelerde. basitçe anlatıp yol göstericek birilerinden rica edicektim, yarın sabaha kadar yapmam lazım vize randevum yarın çünkü.
0
o nasıl olucak peki, kartımdan ücret çekip iptalden sonra iade mi edicek yoksa parayı çekmiyor mu?
0
pegasus'da sec tarihleri ilerle, sonra orada fiyati sabitleme diye bir sey cikacak o asama ile rezerve edebilirsin
0
ertalpius
Sorum orjinal Windows 7 veya 8.1 kullananlara...
Sorum orjinal Windows 7 veya 8.1 kullananlara...
0
evet aldım ve bedava windows 10 edinecek olmanın heyecanıyla gözlerim parladı fekat geçen gün de duyuruda "daha geçmeyin" demişti biri. onu dinliyorum.
0
korsan windows 7: aldım
orjinal embedded 8.1 i.p: almadım
windows 10 t.p.: almadım
orjinal embedded 8.1 i.p: almadım
windows 10 t.p.: almadım
0
bana gelmedi sanırım, görmedim yani. nereden bildirim çıkıyor, otomatik güncellemede falan mı? (win7)
0
"evet aldım ve bedava windows 10 edinecek olmanın heyecanıyla gözlerim parladı fekat geçen gün de duyuruda "daha geçmeyin" demişti biri. onu dinliyorum."
Hemen geçemiyoruz hocam zaten. Aşırı yük binmesin diye davetiye yoluyla sıraya bağlanıyor bu iş. En erken de 29 Temmuz'da indirilebilecek.
Hemen geçemiyoruz hocam zaten. Aşırı yük binmesin diye davetiye yoluyla sıraya bağlanıyor bu iş. En erken de 29 Temmuz'da indirilebilecek.
0
unless you gotta better idea
Bi hatun var, bizim uniden ayni bolumde degiliz. Fi tarihinde hic tanisikligimiz olmamasina ragmen kutuphanede ders calisirken karsisina oturup konusmustuk, baya iyi de karsilik vermisti. Uff snn be slk!!! Falan yapmadi yani :)Ama tanismamistik, oyle kalkip gitmistim ben. Sonraki rastlasmalarimizda
Bi hatun var, bizim uniden ayni bolumde degiliz. Fi tarihinde hic tanisikligimiz olmamasina ragmen kutuphanede ders calisirken karsisina oturup konusmustuk, baya iyi de karsilik vermisti. Uff snn be slk!!! Falan yapmadi yani :)
Ama tanismamistik, oyle kalkip gitmistim ben. Sonraki rastlasmalarimizda da selamlasiyorduk falan. Sonra ben mezun olup gittim, bi daha gorusemedik.
Gecende aklima geldi de facebooktan bi bakayim dedim, Buldum hatunu ama nasil bi ice breakerla girsem bilemedim. Haftaya da mezuniyeti varmis.
Var mi bi onerisi olan?
Ama tanismamistik, oyle kalkip gitmistim ben. Sonraki rastlasmalarimizda da selamlasiyorduk falan. Sonra ben mezun olup gittim, bi daha gorusemedik.
Gecende aklima geldi de facebooktan bi bakayim dedim, Buldum hatunu ama nasil bi ice breakerla girsem bilemedim. Haftaya da mezuniyeti varmis.
Var mi bi onerisi olan?
0
O gün seni gördükten sonra hiçbir derse konsantre olamıyorum, hepsinden büte kaldım, yaz yolla.
0
abi komikli saçma sapan bi şey yazıp gireceksin. "mezuniyette dikkat et ben kep attıktan sonra kepi kaybettim :(" falan yaz. bu tip durumlarda şans yüzde 10 falandır zaten.
0
kütüphanede ders çalışırken komiklik yapmadıysanız, gayet normal sohbet ettiyseniz komiklik yapmadan mesaj atın, daha önceki konuşmanızdan bahsedip aklınıza geldiğini falan söyleyin işte. %90
kazanovalığın alemi yok.
kazanovalığın alemi yok.
0
rüyamda gördüm seni gibi bir başlangıç da olabilir. yine aynı kütüphanedeydim ve stresimi o gün olduğu gibi unutturmuştun falan gibi hem o anı hatırlatan hem de inceden iltifatı çakan bir mesaj iletebilirsin. :)
0
rüyamda gördüm nedir ya?
yok "uyudun mu" diye yaz.
uyma kardeşim bu amatörlere ya, dediğim gibi durum neyse o. nasıl gireceğimi bilemiyorum falan diye bile girebilirsin.
yok "uyudun mu" diye yaz.
uyma kardeşim bu amatörlere ya, dediğim gibi durum neyse o. nasıl gireceğimi bilemiyorum falan diye bile girebilirsin.
0
facebookta ekli değilse önce ekle sonra naber eklemek için biraz geç kaldım galiba :) yaz yolla bitti.
0
Eklenmiyor, eklemeyi kapatmis. Mecbur mesajla girecem, ama cevapsiz kalamayacagi bisey olmali :)
0
Aynen abi ne düşünüyosun. Ne olduysa anlat gir. Saçmalayıp internete malzeme de olmazsın.
0
ya direk bodozlama gir. selam tanışmıştık seninle vs vs. de ortak arkadaş da varsa oradan yakaladığını belirt.
netlik iyidir.
netlik iyidir.
0
fi tarihinde olay görmüş, konuşmuş ve unutmamışsın. bundan etkileyici konu mu olur? o günden sonra görüşemedik, nabersin, nasılsın falan diye gir işte.
0
eklemeyi kapatmissa yolladigin mesaj other klasorune gidecek ve zaten goremeyecek.
0
baba jo
pusulası olan bir saat alayım dedim, 200 liradan ucuza yok. 40 günlük bi seyahatim olacak orada lazım o yüzden 50-60'tan fazla vermek istemiyorum. normalde de kullanabileceğim kadar ucubik olmayan bir şeyse 100 lira civarı da veririm ama 200, cıks. pusulalı saat diye arattım google'a ulaşamadım bir
pusulası olan bir saat alayım dedim, 200 liradan ucuza yok. 40 günlük bi seyahatim olacak orada lazım o yüzden 50-60'tan fazla vermek istemiyorum. normalde de kullanabileceğim kadar ucubik olmayan bir şeyse 100 lira civarı da veririm ama 200, cıks.
pusulalı saat diye arattım google'a ulaşamadım bir şeye. nasıl bulurum nasıl ederim, çözüm öneriniz şöyle yap böyle yap demeleriniz var mıdır?
pusulalı saat diye arattım google'a ulaşamadım bir şeye. nasıl bulurum nasıl ederim, çözüm öneriniz şöyle yap böyle yap demeleriniz var mıdır?
0
onu ben de düşündüm ama 19 günüm var, riske girsem mi emin olamadım.
edit: çok da risk olmuyor aslında ya, ebay'dan 4 dolara buldum alıyorum, zamanında gelmezse de çüküm sağolsun!
edit: çok da risk olmuyor aslında ya, ebay'dan 4 dolara buldum alıyorum, zamanında gelmezse de çüküm sağolsun!
0
doğaya çıkıyorsan 4 dolarlık saate güvenme derim, al bi pusula sırt çantana as kafan rahat olsun.
0
betman
davetiye için şuna benzer bir poz çekinmek istiyoruz: http://www.galleriaventures.com/postcardweb/o/std-beachwedding/katieGrayPcard4x6stdfrnti.jpg. http://www.adriennegundeblog.com/wp-content/uploads/2009/12/img_4301.jpgAnkara'da oturan bir çift olarak gidilebilecek en yakın deniz olarak Akçakoca'yı
davetiye için şuna benzer bir poz çekinmek istiyoruz:
www.galleriaventures.com
www.adriennegundeblog.com
Ankara'da oturan bir çift olarak gidilebilecek en yakın deniz olarak Akçakoca'yı gördük. Ramazan başlangıcında bir haftasonu gidelim diye düşünüyoruz.
Sorumuz şu ki daha önce hiç Akçakoa'ya gitmedik oralar gerek doğal güzellik olarak gerekse oradaki halkın bu tip şeylere anlayışı olarak uygun mudur? Bize önerebileceğiniz daha farklı yerler olabilir mi?
www.galleriaventures.com
www.adriennegundeblog.com
Ankara'da oturan bir çift olarak gidilebilecek en yakın deniz olarak Akçakoca'yı gördük. Ramazan başlangıcında bir haftasonu gidelim diye düşünüyoruz.
Sorumuz şu ki daha önce hiç Akçakoa'ya gitmedik oralar gerek doğal güzellik olarak gerekse oradaki halkın bu tip şeylere anlayışı olarak uygun mudur? Bize önerebileceğiniz daha farklı yerler olabilir mi?
0
akçakoca günübirlik ya da kısa süreli gelen ankaralılarla dolu, sıkıntı çıkmaz. kale'nin oradaki plaj mavi bayraklı zaten, orası uygundur.
0
the man who rides a bike
arkadaşlar tivibu ev kullanıyorum ve afedersiniz bok gibi. alırken 24 ay taahutname imzaladık peki şimdi iptal ettirmemiz için ne yapmamız lazım. bilgilendirirseniz sevinirim. teşekkürler.
arkadaşlar tivibu ev kullanıyorum ve afedersiniz bok gibi. alırken 24 ay taahutname imzaladık peki şimdi iptal ettirmemiz için ne yapmamız lazım. bilgilendirirseniz sevinirim. teşekkürler.
0
müşteri hizmetlerini arayacaksın, iptal isteyeceksin, neden diyecekler, bok gibi diyeceksin, seni ikna etmeye çalışacaklar, olmadı kayıt alacaklar sonra bir daha aranacaksın bir daha ikna etmeye çalışacaklar, olmadı tehdit edecekler "iptal ederseniz şu kadar ödersiniz" diye. çok kararlı değilsen ikna ederler zaten çok şeetme.
0
peki iptal durumunda verilen modem ve iptv alıcısının parasını ödüyormuyuz yoksa geri mi alıyorlar.
0
baba jo
buralara yolum düşüyor, hangisinde bilgisayar daha ucuzdur? buralarda bildiğiniz mağaza var mı ucuza satıyor diye? internette bakıyorum bir şeyler ama rastladığım mağazanın oranın teknosa'sı olup olmadığına emin olamıyorum, boşuna kazık yemeyelim ellerde.
buralara yolum düşüyor, hangisinde bilgisayar daha ucuzdur? buralarda bildiğiniz mağaza var mı ucuza satıyor diye? internette bakıyorum bir şeyler ama rastladığım mağazanın oranın teknosa'sı olup olmadığına emin olamıyorum, boşuna kazık yemeyelim ellerde.
0
euro olmuş 3 lira. oralardan nereden alırsan al pahalıya alacaksın. onun yerine türkiyeden kampanya, indirim, kupon bularak uygun fiyata alabilirsin. hem türkçe klavyeli olur hem de garantili.
soruna cevap değil belki de ama sadece tavsiye.
soruna cevap değil belki de ama sadece tavsiye.
0
enee hiç öyle düşünmedim ben! çekler kron kullanıyor, otomatikman orası daha uygun oluyor. soruma güzel cevap oldu hem de.
0
mula
haftaya da böyle soğuk olacakmış e yuh haziran geldi. tv'de filan konuşuluyor mu neymiş sebebi?edit: ist
haftaya da böyle soğuk olacakmış e yuh haziran geldi. tv'de filan konuşuluyor mu neymiş sebebi?
edit: ist
edit: ist
0
nerede ısınmadı hava? bugün istanbul'da şortla gezdim ben, o kıştan sonra bu havaya soğuk dersem mikail çarpar beni. çok da ısınıp yakmasın zaten bence, yavaş yavaş olsa yeter.
0
valla İstanbul'u bilmem de Ankara'ya bu Nisan ve Mayıs en kötü 2 günde 1 hep yağmur yağı Nisan'In ortasından itibaren. Mayıs'ın 3. haftası bir bayağı ısındı hava sonra yine yağmura döndü. Bu kadar yağmurlu bir yıl hatırlamıyorum yakın zamanda.
0
istanbul gündüz acaip sıcaktı. akşam işten dönerken hafif üşüdüm. üstümde tişört vardı sadece.
0
evet ya böyle bi serinlik var inceden, önceki senelere nazaran daha geç geldi yaz, yada geliyor ama bu şort giyilmesine engel değil tabi ki.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
d&r'a gidip sorsam kalmış mıdır depolarında falan? eski sayıları bekletiyorlar mıdır ellerinde acaba? yoksa internetten mi sipariş vereyim direkt?
d&r'a gidip sorsam kalmış mıdır depolarında falan? eski sayıları bekletiyorlar mıdır ellerinde acaba? yoksa internetten mi sipariş vereyim direkt?
0
mayıs çıktığında istiklal d&r'da görmüştüm ama sonradan kalktıysa ya da hepsi satıldıysa bilmiyorum. biri çıkınca öbürü toplanıyor durumu yok ama, onun için yazdım; belki bulabilirsin.
internet daha kolay ve garanti tabii.
internet daha kolay ve garanti tabii.
0
bugün (30 mayıs) saat 23:00'de 02 ve 03 sayısını gördüm büyük bi alışveriş merkezinde (kocaeli). o saatten sonra kaldırmadılarsa yarın da orada olur, burada olursa sizin oralarda da olur herhalde.
0
bugüm kipa'da 1 ve 2. sayılarını gördüm. sanırım insanlar fark ettikçe ilk sayılara da ulaşmak isterler diye tutuyorlar raflarda. özellikle marketlere bakın derim.
0
youshookmeallnightlong
umut mu, can mı?
umut mu, can mı?
0
bi tanıdıgımın soy adı "umudum" oğlunun adını can koydu... "can umudum" bebe dogustan karizma edebiyatçı gibi doğdu o yüzden can demiştim
0
umut abimin adı.
can erkek çocuğum olursa koyacağım isim.
ikisi de çok güzel ama can bir adım önde.
can erkek çocuğum olursa koyacağım isim.
ikisi de çok güzel ama can bir adım önde.
0
baba jo
hdp kendini sol parti olarak mı konumlandırıyor? direkt "sol" diyerek yaptıkları açıklamalar ne boyutta? bu konuda kendi ağızlarından örnekler biliyorsanız gösterir misiniz, teşekkürler.
hdp kendini sol parti olarak mı konumlandırıyor? direkt "sol" diyerek yaptıkları açıklamalar ne boyutta? bu konuda kendi ağızlarından örnekler biliyorsanız gösterir misiniz, teşekkürler.
0
bildirinin tamamı sol görüş (kendi minvalimde) olduğu için içine solsolsolsol yazma gereği duymak istememişler herhal.
0
HDP kendini ''radikal demokrat'' olarak tanımlıyor. Radikal demokrasi de biraz postmodern, biraz liberal sol bir kavram. Hem bireyin özgül haklarını koruma hem de toplumları çoğulcu bir şekilde özgürleştirme talebi de diyebiliriz. Fakat bu ''özgürlük'' tanımını koyarken ortodoks mu denir, klasik mi denir o tip sol'dan ayrı bir noktadır. Soldaki, halkların özgür bir yaşam sürmesi için sınıf savaşıyla kendi iktidarını kurması gerektiği görüşünü reddeder. Sınıfsal mücadelenin yerini 21. Yüzyılda kimlik mücadelelerinin aldığını ve halkarın önce kimliklerini kazanmaları gerektiğini savunur. Bu kimlik içinde bulunulan bölgeye göre ulusal bir kimlik de olabilir, cinsel bir kimlik de veya başka bir şey de. Radikal demokratlar kendilerini sol olarak tanımlıyor mu ? Evet. Bence sol mudur ? Hayır.
0
selahattin demirtaş cnn türk'te, tarafsız bölge'de kendisini "solcu, müslüman, laik" olarak tanımladı. kaçıncı dakika kaçıncı saniye söyledi bilmiyorum, ama izlemeyi yeni bitirdim, üzerine basa basa söyledi bunları. partinin tüm bireysel özgürlükleri savunduğunu; hem bizzat hem de parti olarak insan hakları mücadelesi verdiklerini; çoğulcu demokrasiyi benimsediklerini belirtti.
program linki: www.youtube.com
kişisel not: verdiği cevaplara, üslubuna, eleştirilerine bakınca takdir ettim. pkk'lı olmasaydı oy verirdim. ha pkk'nın silahı bırakacağını bilsem yine verirdim de güvenemiyorum. göreceğiz bakalım.
program linki: www.youtube.com
kişisel not: verdiği cevaplara, üslubuna, eleştirilerine bakınca takdir ettim. pkk'lı olmasaydı oy verirdim. ha pkk'nın silahı bırakacağını bilsem yine verirdim de güvenemiyorum. göreceğiz bakalım.
0
merak ediyorum
Anneye anlatır gibi anlatırsanız ancak anlayabilirim.
Anneye anlatır gibi anlatırsanız ancak anlayabilirim.
0
Motor Gücü = At Gücü: Adı üstünde, atın ne kadar güçlü ve safkansa o kadar hızlı gidersin. (Örnek: Bugatti Veyron 1001 Hp. Max Hız :407 Km/s)
Tork = Öküz Kuvveti: Adı üstünde, araç ne kadar torkluysa o kadar kuvvetli işlerin üstesinden gelir. Yüksek süratte genellikle kifayetsizdir. (Örnek: 1.4 dizel motorla iyi yokuş çıkarsın.)
Alıntı: LAST_DRIVER @DonanımHaber
Tork = Öküz Kuvveti: Adı üstünde, araç ne kadar torkluysa o kadar kuvvetli işlerin üstesinden gelir. Yüksek süratte genellikle kifayetsizdir. (Örnek: 1.4 dizel motorla iyi yokuş çıkarsın.)
Alıntı: LAST_DRIVER @DonanımHaber
0
Aslında temelde aynı şeyler. Güç uygulandığı sabit olmayan cismi, aynı yönde hareket ettirir. Yerde duran bir kutuyu itmen güç uygulaman mesela. Fakat güçü sabit veya dönebilen bir cisme uygularsan ve cisim hareket etmek yerine dönerse, bu döndüren güce tork denir. Buna örnek olarak makaraya bağlı bir ipi çekmen örnek verilebilir. Uyguladığın güç yani ipi çekmen makarayı kendi merkezi etrafında döndürüyor. Fakat dönmesine rağmen yerinden kıpırdamamış oluyor. Arabalardan örnek vermek gerekirse motor bir güç üretiyor ama bu güç tekerleri kendi merkezi etrafında döndürmek için kullanıldığı için tork oluyor.
0
Söyle bir analoji var. İki işçi düşün biri tek seferde 5 kg'lik yük kaldırabiliyor ama kaldırıp yerine koyması 3 sn sürüyor. Diğeri 10 kg'lik kaldırabiliyor ama 10 sn sürüyor bunun da. İlk sporcu 1 dk'da 100 kg kaldırmış oluyor, diğeri 60. İş bakımından bakarsak ilk işçi daha güçlü çünkü daha çok toplamda kaldırıyor. Diğerinin ise kuvveti, yani torku daha yüksek çünkü 10 kg kaldırabiliyor.
0
tork gücün tekere yansıtılmasıdır. pratikteki etkisi hızlanmaya ve çekişedir. 100 beygir güçlü iki araçtan torku yüksek olan 0'dan 100'e daha hızlı ulaşır. aynı hızla bayırda kalkmaya çalışsalar torku yüksek olan daha önce tırmanır.
şu örnek çok açıklayıcı olmuş:
"Mesela, 70 beygire sahip, birbirine eş değer iki aracı düşünelim. Ama araçlardan birinin torku diğerine göre daha yüksek olsun. Bu araçlar zıt yöne döndürülüp arkadan birbirine bağlansınlar ve ikisi de ters yöne doğru hareket etmeye başlasın. Torku yüksek olan araç, torku az olan aracı kendine doğru çeker. Çünkü torkun yüksek olması demek, aynı zamanda çekiş gücünün de yüksek olması demektir."
şu örnek çok açıklayıcı olmuş:
"Mesela, 70 beygire sahip, birbirine eş değer iki aracı düşünelim. Ama araçlardan birinin torku diğerine göre daha yüksek olsun. Bu araçlar zıt yöne döndürülüp arkadan birbirine bağlansınlar ve ikisi de ters yöne doğru hareket etmeye başlasın. Torku yüksek olan araç, torku az olan aracı kendine doğru çeker. Çünkü torkun yüksek olması demek, aynı zamanda çekiş gücünün de yüksek olması demektir."
0
hep kullanilan bir tabir vardir.
bir kuyudan 2 motorla su cekerken, yuksek beygirli olan daha hizli yuksek torklu olan daha cok su ceker.
bir kuyudan 2 motorla su cekerken, yuksek beygirli olan daha hizli yuksek torklu olan daha cok su ceker.
0
Guc senin duvara ne kadar hizli carpacagının göstergesidir tork ise o duvari ne kadar seninle götüreceginin. :)
0
1000 beygirlik lokomotif var, arkasına bir kilometre uzunluğunda yüklü vagon takıyorsun, tık demeden çekiyor. (belki 1000 beygirden fazladır, kafadan attım)
1000 beygirlik bugatti veyron'a bağlasan vagonları çekemez.
aynı şekilde 1000 beygirlik yüksüz lokomotifle bugatti yarış yapsa, bugatti lokonun eline verir.
hangisinin torku yüksek onu da arkadaşlar söylesin.
1000 beygirlik bugatti veyron'a bağlasan vagonları çekemez.
aynı şekilde 1000 beygirlik yüksüz lokomotifle bugatti yarış yapsa, bugatti lokonun eline verir.
hangisinin torku yüksek onu da arkadaşlar söylesin.
0
